Osman Hamdi Bey’in ve belki de Türk resim sanatının en cesur tablosu sayılabilir. Osman Hamdi Bey Tekvin tablosunda, rahle üzerinde oturan hamile bir kadını resmetmiştir. Hamile kadının ayak ucuna bakıldığında çeşitli dinlere ait kitaplar ve özellikle dikkat çeken, Müslümanlığın kutsal kitabı Kuran görülmektedir.
OsmanHamdi Bey Tablosu. Ünlü ressam Osman Hamdi Bey’in ünlü tablolarından biri olan Halı Satıcısı, tablosu Doğu’nun Batı’yı cezbeden güzelliklerini anlatmaktadır. Kıyafetlerinden Batılı oldukları anlaşılan kadın, erkek ve çocuktan oluşan ailenin halılara bakışları, hayranlıklarını yansıtmaktadır.
OsmanHamdi Bey, 1867 Paris Dünya Sergisi’ne, bugün nerede oldukları bilinmeyen, “ Çingenelerin Molası ”, “ Pusuda Zeybek ” ve “ Zeybeğin Ölümü ” adlı üç yapıtını gönderdi. Paris’te tanışıp evlendiği Marie Hanım ile on yıl evli kaldı, bu evlilikten Fatma ve Hayriye adları verilen iki kızları dünyaya geldi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınlarından, Edhem Eldem tarafından hazırlanan ‘Osman Hamdi Bey Sözlüğü’ kaynak gösterilerek aktarılan bilgide, ‘İlahiyatçı’ tablosu ile
Osman Hamdi Bey 1842 yılında İstanbul’da doğdu. 1860’da hukuk öğrenimi için Paris’e gitti. Hukuk öğreniminin yanı sıra o dönemim ünlü ressamlarının atölyelerinde çıraklık yaparak iyi de bir resim eğitimi aldı. 1869 yılında Bağdat Yabancı İşler Müdürlüğü”ne atandı. 1871’de İstanbul’a geri dönünce sarayda çalıştı. 1881’de Müze-i Hümayun
Vay Tiền Nhanh. 1818 Son Güncelleme 1828 TAKİP ET Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda KPSS sorulan Osman Hamdi Bey’in Kur’an Okuyan Kız tablosuna ilişkin soru Türk ressama dair merakları çoğalttı. Sosyal medyada bir anda gündeme yerleşen Osman Hamdi Bey’in hayatı ve eserleri merak konusu olmaya başladı. Peki Osman Hamdi Bey kimdir? Osman Hamdi Bey’in Kur’an Okuyan Kız tablosunun önemi nedir? İşte Osman Hamdi Bey’e dair merak edilen detaylar... KUR’AN OKUYAN KIZ TABLOSUNUN ÖNEMİ NEDİR? Çağdaş Türk müzeciliğinin kurucusu sayılan Osman Hamdi Bey 1880 yılında yaptığı Kur’an Okuyan Kız tablosu 2019 yılında Londra’da milyon sterline satılarak en pahalı eser statüsüne erişmeyi başardı. Türkiye’nin en pahalı tablosu ünvanına erişen Kur’an Okuyan Kız tablosu Malezya İslam Sanatları Müzesinde sergilendi. OSMAN HAMDİ BEY KİMDİR? 30 Aralık 1842 yılında İstanbul’da doğan Osman Hamdi Bey 67 yaşında 24 Şubat 1910 tarihinde vefat etti. Kadıköy’ün ilk belediye başkanı olan Osman Hamdi Bey, Rum asıllı Osmanlı sadrazamlarından İbrahim Ethem Paşa’nın oğludur. İlk Türk arkeoluğu olarak kabul edilen Osman Hamdi Bey Osmanlı’da modern arkeolojinin temellerini attı. Çağdaş Türk müzeciliğinin kurucu olarak kabul edilen Osman Hamdi Bey 29 yıl boyunca Arkeoloji Müzesi yöneticiliğini yaptı. Günümüzde Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak kabul edilen Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi’nin kurucusu olan Osman Hamdi Bey Türk resim tarihinde figürlü kompozisyon kurallarını kuran ilk isim olarak tarihe geçmiştir. 24 Şubat 1910 tarihinde Kuruçeşme’de hayatını kaybeden Osman Hamdi Bey’in cenaze namazı Ayasofya’da kılındı. Ünlü ressamın vasiyeti üzerine naaşı Eskihisar’a defnedildi. Bakanlar Kurulu kararıyla mezarının taşına Selçuklu taşı yerleştirildi. Sanatçının Eskihisar’daki köşkü 1987 yılında müze olarak hizmet vermeye başladı. OSMAN HAMDİ BEY’İN ESERLERİ Arzuhalci Kur'an Tilâveti Naile Hanım Portresi Şehzade Türbesinde Derviş Silah Taciri Beyaz Entarili Kız Kahvedeki Bozayı Kaplumbağa Terbiyecisi Mimozalı Kadın Feraceli Kadınlar İlahiyatçı Pembe Başlıklı Kız Yaşlı Adam Önünde Çocukların Mezarları Orsay Müzesi Mihrap Türbe Ziyaretinde İki Genç Kız I Türbe Ziyaretinde İki Genç Kız II Cami Önündeki Kadınlar Kız-Tevfika Vazo Yerleştiren Kız Leylak Toplayan Kız Gebze Manzara Haremden İki Müzisyen Kız Çarşaflanan Kadınlar Kahve Ocağı Kökenoğlu Rıza Efendi Çıplak Eşi Naile Hanım Halı Satıcısı Gebze'de Çoban Mustafa Paşa Külliyesi Yeşil Cami Önü
TÜRK resim sanatının öncüsü, arkeolog ve müzeci Osman Hamdi Bey önceki gün Türkiye’nin sosyal medya gündeminde bir numaraya kadar çıktı. Onu böylesine trend haline getiren ise KPSS Lisans Genel Yetenek-Genel Kültür sınavında çıkan bir Osman Hamdi Bey’in milyon pound’a satılan eseri sorulurken sınava girenlerin büyük çoğunluğu bu soruya Kaplumbağa Terbiyecisi’ yanıtını verdi. Sınavdan çıktıktan sonra cevabın Kur’an Okuyan Kız’ tablosu olduğunu öğrenenler büyük bir şaşkınlık yaşadı ve bu durumu sosyal medyada Hamdi Bey’in 1880 yılında tamamladığı Kur’an Okuyan Kız’ isimli tablosu, geçen yıl eylül ayında Londra’daki Bonhams Müzaye Evi’nde düzenlenen bir açık artırmada satışa sunulmuş ve bir rekora imza atarak 6 milyon 315 bin 62 sterline satılmıştı. Eseri Malezya İslam Sanatları Müzesi’nin satın aldığı günlerde sanatçının İstanbul Hanımefendisi’ isimli eseri Viyana’da milyon euro’ya, Yeşil Cami’ tablosu ise Londra’da 4 milyon 640 bin sterline alıcı bulmuştu.Kur’an Okuyan Kız’dan önceki rekor da yine Osman Hamdi’nin başka bir tablosundaydı. 2016 yılında Yeşil Cami Önü’ adlı tablosu Antik tarafından satışa sunulmuş ve 13 milyon 509 bin TL’ye alıcı bulmuştu. Eser o dönem En Pahalı Türk Resmi unvanını elde etmişti. Ancak, Kur’an Okuyan Kız’ bu fiyatıyla Yeşil Cami Önü’nün rekorunu elinden aldı.KAPLUMBAĞA TERBİYECİSİ’ DE DÖNEMİN REKORUNU KIRMIŞTISınava giren birçok kişi Osman Hamdi Bey’in adını gördükten sonra sorunun devamını okumadan Kaplumbağa Terbiyecisi’ şıkkını işaretlediklerini itiraf etti. Haksız da Hamdi Bey’in ilk ve en dikkat çekici rekoru Antik A. Ş.’den satışa çıkan, Pera Müzesi’nin 2004’te, o dönemin rakamlarıyla milyon liraya o tarihteki ABD doları karşılığı milyon dolar satın aldığı Kaplumbağa Terbiyecisi’ ve İnan Kıraç Vakfı koleksiyonundaki Kaplumbağa Terbiyecisi’ni halen Pera Müzesi’nde halka açık olarak sergiliyor. Tablonun daha küçük ebatlı bir başka versiyonu ise Belma Simavi koleksiyonunda MÜZESİ’Nİ VE SANAYİ-İ NEFİSE’Yİ KURDUMüzeci, arkeolog ve ressam Osman Hamdi Bey 1842-1910 arasında yaşadı. Osmanlı sadrazamlarından İbrahim Edhem Paşa’nın en büyük oğlu olan Osman Hamdi Bey, 1860’ta hukuk öğrenimi için Paris’e gönderildi ve hukuk eğitiminin yanı sıra iyi bir resim eğitimi de ilk arkeolojik çalışmalarını yaptıktan sonra asıl gerekli yasanın çıkarılmasını sağlayarak ve tüm arkeolojik çalışmaların kontrolünü üstlenerek modern arkeoloji biliminin Osmanlı’da temellendirilmesini sağladı. En önemli arkeolojik kazısı 1887-1888’de gerçekleştirdiği Sayda Kral Mezarlığı Lübnan kazılarıdır. Bu kazılar sırasında dünyaca ünlü İskender Lahdi’ni Hamdi Bey, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin kuruluşunu ve 29 yıl müdürlüğünü yaptı. Günümüzde varlığını Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak sürdüren Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi’nin de kurucusudur. İlk Türk ressamlarından birisidir ve Türk resminde figürlü kompozisyon kullanan ilk ressam olarak tarihe HAMDİ BEY REKORLARI- Kur’an Okuyan Kız’ 41 x 51 cm. - TL USDBonham’s Müzayede, Ekim 2019 Alıcı Malezya İslam Eserleri Müzesi- İstanbul Hanımefendisi’ 185x109 cm - TL USDSotheby’s Londra Müzayede, Nisan 2008 Alıcı Özel Koleksiyon- Yeşil Cami’ - TL USDSotheby’s Müzayede, Ekim 2019 Alıcı Özel Koleksiyon- Yeşil Cami Önü’ 185 x 100 cm- TL USDAntik Mayıs 2016 Alıcı Özel Koleksiyon- Okuyan Emir’- TL USDSothbey’s Müzayede, 2012 Alıcı Louvre Abu Dhabi Müzesi- Kaplumbağa Terbiyecisi’ - TL USDAntik Aralık 2004 Alıcı İstanbul Pera Müzesi- Vazo Yerleştiren Kız’ - TL USDAntik 2012 Alıcı Özel Koleksiyon- İstanbul Hanımefendisi’ 120x60 cm - TL USDDortoheum Müzayede Evi, Viyana 2019 Alıcı Özel Koleksiyon
1831 Antik düzenlediği müzayedede 9 milyon dolar başlangıç bedeliyle satışa sunulan Osman Hamdi Bey'in "Huzur" adlı tablosu, 9 milyon 250 bin dolardan fazla teklif almayınca artırmadan çekildi. Antik düzenlediği "Özel Hat Koleksiyonu, Değerli Tablolar ve Antikalar" müzayedesinde 9 milyon dolar başlangıç bedeliyle satışa sunulan Osman Hamdi Bey'in "Huzur" adlı tablosu, 9 milyon 250 bin dolardan fazla teklif almayınca artırmadan çekildi. Swissotel'de 270. müzayedesini gerçekleştiren Antik önemli sanatçılara ait 200 eseri satışa eski Dışişleri Bakanlarından, gazeteci-yazar İsmail Cem'in aile koleksiyonunda yer alan Osman Hamdi Bey'in "Huzur" adlı tablosu, 9 milyon dolar başlangıç bedeliyle satışa çıkarıldı. Eser, 9 milyon 250 bin dolardan fazla teklif almayınca, müzayedeyi yöneten Turgay Artam tarafından eserin satılmayacağı Hamdi Bey, "Huzur" adlı tablosunda, iki feraceli kadın Eskihisar Kalesi'ne doğru gün batımını izlerken görülüyor. 1904 tarihli eser, 110-70 santimetre ebatları ile sanatçının bilinen en büyük ebatlı eserlerinin arasında yer milyon dolara sigortalanan tablo ilk kez, 1957 yılında Resim Heykel Müzesi'nde düzenlenen Osman Hamdi Bey sergisinde müzayedede, Türkiye'de ilk kez resim sergisi düzenleyerek çığır açan Şeker Ahmet Paşa'nın 1906 tarihli eseri "Sonbahar'da Orman", 2,5 milyon TL'ye ilk kez görücüye çıkan Hoca Ali Rıza'nın 1900 tarihli "Göl Evi" adlı peyzaj çalışması da, 825 bin TL'ye alıcı eserlerden oluşan hat koleksiyonunun da satışa sunulduğu müzayedede, Hafız Osman, Mahmud Celaleddin, Kazasker Mustafa İzzet, Mehmed Aziz Rıfai, Hasan Rıza, Kamil Akdik, Hafız Vahdeti, Yahya Hilmi, Sami Efendi, Hamid Aytaç gibi Türk Hat sanatına yön vermiş değerli hattatların Hilye-i şerife, levha ve murakkaları da yer İbrahim Çallı, Şevket Dağ, Ahmet Ziya Akbulut, Diyarbakır'lı Tahsin, Nazmi Ziya, Namık İsmail, Hale Asaf, Turgut Zaim, Ali Çelebi, Naci Kalmukoğlu gibi önemli sanatçıların eserlerinin yanı sıra, tuğralı gümüşler, tombaklar, değerli Osmanlı mobilyaları sanatseverlerin beğenisine sunuldu. - İSTANBUL CHP lideri Kemal Kılıçdarığlu, YSK'da olmayan seçmen bilgilerine nasıl ulaştığını anlattı Eren Bülbül ve Ferhat Gedik için Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan anma mesajı Temsilcilerimizin Avrupa'daki rakipleri ve maç tarihleri netleşti! İşte detaylar... Kaynak AA Kültür Sanat, Güncel, Son Dakika Son Dakika › Kültür Sanat › Osman Hamdi Bey'in Tablosu Satılamadı - Son Dakika Bu haber AA tarafından hazırlanmış olup habere tarafından hiçbir editöryal müdahalede bulunulmamıştır. AA tarafından hazırlanan bütün haberler sitemizde hazırlandığı şekliyle otomatik servis edilmektedir. Bu nedenle haberin hukuki muhatabı AA kurumudur. Son Dakika
Batılı anlayışla figürlü resmin ilk temsilcisi, müzeci, arkeolog ve Osmanlı aydını Osman Hamdi Bey’in 1880 yılında yaptığı Kur’an Okuyan Kız tablosu milyon sterline alıcı buldu. Londra’daki Bonham müzayedesinde 26 Eylül’de gerçekleştirilen açık arttırmayla Osman Hamdi Bey’in 1880 yılında yaptığı Kur’an Okuyan Kız tablosu milyon sterline satıldı. Belirlenen satış fiyatından 10 katı fazla miktarla rekor fiyata satılan Kur’an Okuyan Kız tablosu Türkiye’nin en pahalı tablosu olurken, ünlü arkeolog ve ressamın Kaplumbağa Terbiyecisi’ tablosu 5 milyon TL’ye Yeşil Cami Önü’ tablosu ise 13 milyon 509 bin TL’ye satılmıştı. Yüzyıl Sanatı Başkanı Charles O’Brien, "Osman Hamdi Bey resimlerinin en iyilerinden birisiydi. İhalenin o kadar güçlü olmasına ve sanatçı için yeni bir dünya rekoru olmasına şaşırmadım" "19. Yüzyıl Avrupa, Victoria Dönemi ve İngiliz Empresyonist Sanatı" müzayedesinde satılan eserde, rahledeki Kur’an-ı Kerim’in önünde diz çökmüş genç bir kadın resmediliyor. Tuval üzerine yağlıboya olan 41,1X51 santimetre ebadındaki eserin, sanat tarihçileri tarafından Osman Hamdi Bey’in kendine özgü tarzının belirgin özelliklerini taşıdığı belirtiliyor. Genç kadının giysisinin detayları ve bulunduğu ortamın renkli ve İslami tasarımlarla dolu oluşu, ünlü ressamın "imzası" şeklinde nitelendiriliyor. Osmanlı Devleti’nin son dönemi Türk resim sanatının başlangıç yıllarına rastgelen bir devirde yaşamış olan Osman Hamdi Bey resim alanında adından söz ettiren ender sanatçılardan biridir. Onun eşsiz bir sanatçı olması sadece resim alanına yapmış olduğu katkılardan dolayı değil çok yönlü bir sanatçı olmasından kaynaklanıyor. Türk resmine figürlü kompozisyonu ve kadın figürünü getiren biri olarak Hamdi Bey’in portreleri Batılı anlamdaki Oryantalist anlayışına yeni bir bakış açısı getirir. Osmanlı kadınının Osman Hamdi’nin birçok resminin konusunu oluşturması, Osmanlı resminde bir yenilik olarak kabul edilir.
Haberler > 21 Maddede Osman Hamdi Bey ve Türk Resminin En Pahalı Tablosu 'Kaplumbağa Terbiyecisi' - 1225 Osman Hamdi Bey, Türk sanat ve düşünce hayatına büyük katkılar sunmuş Osmanlı Devleti'nin son döneminin büyük entelektüellerindendir. Aynı zamanda Türk resminin en meşhur ve en pahalı tablosu olan 'Kaplumbağa Terbiyecisi'nin ressamıdır. Gelin şimdi hem Osman Hamdi Bey'i hem de bu meşhur resmi daha yakından tanıyalım. 1. 30 Aralık 1842’de İstanbul’da dünyaya gelen Osman Hamdi Bey, ülkenin eğitim için yurt dışına gönderilen ilk öğrencilerinden ve ilk maden mühendislerinden olup, sadrazamlığa kadar yükselen İbrahim Ethem Bey’in oğludur. 2. Paris'te hukuk eğitiminin yanı sıra resim ve arkeoloji eğitim de aldı. Osman Hamdi Bey, ilkokul öğreniminin ardından, 1856 yılında Maarif-i Adliye okuluna başlar. Oğullarının da kendi gibi yurt dışında öğrenim görmesini isteyen baba İbrahim Ethem Bey, onu birkaç yıl sonra hukuk öğrenimi için Paris’e gönderir. Fakat güzel sanatlara duyduğu ilgi, onu dönemin ünlü ressamlarından dersler alarak resim çalışmalarına yöneltir. Ayrıca eğitimi sırasında arkeoloji dersleri de alır. Paris’te kaldığı süre içerisinde açılan Paris Sergisi’nde de görev Hamdi Bey'in, Paris’te bulunduğu dönemde Osmanlı Devleti resim öğrenimi için Şeker Ahmet Paşa ve Süleyman Seyyid’i Paris’e gönderir. Bu üç isim, batılı anlamda Türk resim sanatının ilk kuşağını oluştururlar. 3. İki kez evlenen Osman Hamdi Bey'in, her iki eşi de Fransızdır. Paris’te tanışıp evlendiği Marie ile evlilikleri on yıl sürer. Bu evlilikten Fatma ve Hayriye adlı iki kızları döndüğünde Saray Protokol Müdür Yardımcısı olan Osman Hamdi Bey, bu sırada Viyana’da düzenlenen uluslararası bir sergide görev tanıştığı bir başka Fransız kadınla ikinci evliliğini yapar. Naile Hanım adını alan ikinci eşinden Melek, Leyla, Ethem, Nazlı adlı çocukları dünyaya gelir. 4. Türkiye'nin ilk güzel sanatlar akademisinin müdürüdür. 1 Ocak 1882’de padişah II. Abdülhamit, Osman Hamdi Beyi Türkiye’nin ilk güzel sanatlar okulu olan Sanayi-i Nefise Mektebi’nin müdürlüğüne tayin eder. Okul binasını Mimar Vallaury ile birlikte tasarlarlar. Binanın yapımı ve akademik kadronun kurulmasının ardından okul 2 Mart 1883’te öğretime açılır. 5. Osman Hamdi Bey, Çağdaş Türk müzeciliğinin kurucusudur. Osman Hamdi Bey, kazılar neticesinde artan eserleri sergileyebilmek için yeni bir bina arayışına girer. Aya İrini’den sonra Çinili Köşk’e taşınan eserlere burası da yetersiz gelince, devrin yöneticilerini ikna ederek bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzesi binasını inşa Hümayun, arkeoloji ağırlıklı bir müze olmuştur. Koleksiyondaki silahlar ve askeri teçhizatlar Aya İrini’de bırakılır ve bugünkü Askeri Müze’nin temeli olan bu yeni müze, 1908’de ziyarete açılır. Osman Hamdi Bey’in İstanbul dışındaki kentlerde kurdurduğu eser depoları ilerde kurulacak bölge müzelerinin temelini oluşturur. Sanayi Nefise Mektebi öğrencilerinin eserlerini mektebin büyük salonunda toplayarak Güzel Sanatlar Müzesi’nin çekirdeğini oluşturmaya başlar. Tüm bu çabaları, onu çağdaş Türk Müzeciliğinin kurucusu yapmıştır. 6. Aynı zamanda ilk Türk arkeologu olarak kabul edilen Osman Hamdi Bey, çok önemli bir eser olarak kabul edilen İskender Lahdi'ni bulmuştur. İskender Lahdi, MÖ 4. yüzyıla ait, Sidon Kralı Abdalonymos'a ait olduğu düşünülen kral lahdidir. Uzun cephesinde Makedonya Kralı Büyük İskender'in Perslerle yaptığı savaşlara ilişkin rölyefler bulunduğu için 'İskender Lahdi' adıyla Hamdi Bey tarafından 1887 yılında Sayda'daki eski adi Sidon kral mezarlarında yapılan arkeolojik kazılarda bulunmuştur. İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde bulunan en önemli eser olarak kabul edilmektedir. 7. Yaşadığı dönem ve şartlar düşünülünce çok önemli işlere imza atmıştır. Dönemin zorlu şartlarında dahi yılmadan çalışan Osman Hamdi Bey, tarihi eserlerin korunması hakkında kanun düzenlemeleri kanun düzenlemesini zor da olsa sunmayı başarır ve bu alanda mesafe kaydeder. Günümüz Türkiye'side bile sanata dair işlerin bürokraside yarattığı etkiyi düşününce zor işler hakikaten... 8. Osman Hamdi Bey, ayrıca Kadıköy'ün ilk belediye başkanıdır. 1875 yılında Kadıköy’ün ilk belediye başkanı olarak görevlendirilir ve bu görevi bir yıl sürer. 1881’de Müze-i Hümayun İmparatorluk Müzesi müdürü Anton Dethier’in ölümü üzerine padişahın şahsi emri ile müze müdürlüğüne atanır. 9. Gelelim Osman Hamdi Bey'in meşhur yapıtı "Kaplumbağa Terbiyecisi"ne... 10. Birinci versiyondan başlayalım ve ayrıntılara bakalım. Etekleri işlemeli kırmızı kıyafetli sakallı adam derviş, ellerini kalça hizasından arkaya alarak ney tutmakta. Belini hafiften öne doğru kırmış, başı önüne bakıyor. Bu, adama olgun fakat aynı zamanda yorgun bir görüntü vermiş. 11. Başına gelişigüzel sardığı yemenisinin üzerine dervişlerin kullandığı arakiye adlı başlığı takan figürün sırtında pek çok yorumcuya göre nakkare ya da kudüm adlı verilen bir çeşit davul asılı. 12. Boynundaki kıskaç biçimli nesne, kimine göre ud çalmak için kullanılan mızrap, kimine göreyse nakkareyi çalmak için kullanacağı baget. Bunlar, Mevlevî musikisinin icrasında kullanılan dört önemli enstrümandan ikisi. Nekkare Mevlevî musikisinin temel enstrümanlarından birisidir. Ney ise Mevlânâ'nın Mesnevî'nin başında bahsedecek denli önemsediği bir müzik aletidir 'Dinle ki, neyden şikayet ediyor; ayrılıkları hikaye ediyor...' Ney huzurdur, sabırdır... 13. Zeminde ise toplamda beş kaplumbağa görüyoruz. Yeşil yaprakları yiyen bu kaplumbağalar, derviş tarafından eğitilmektedir. Kaplumbağlarla ilgili rivayet ise şöyle; Lâle Devri'nde açık havada yapılan eğlencelerde kaplumbağaların sırtlarına mumlar dikilir ve bunlar bahçede gezinmeye bırakılırmış. Bu manzara da saray erkanının hoşuna gidermiş... 14. Burası Bursa’daki Yeşil Camii. 1390’ların sonunda tamamlanan ve Osmanlı Mimarisinin en değerli örneklerinden biri sayılan camideki çinilere ve hat sanatını görüyoruz. 15. Osman Hamdi Bey'in tablonun ilhamını nereden aldığı ve anlamına dair çeşitli görüşler mevcuttur. Osman Hamdi Bey'in bu tablosu, özellikle ilham kaynağına dair net bilgilerin olmadığı dönemde, geri kalmış bir toplumu çağdaşlaştırmaya çalışan bir aydının yorgun hâlini anlattığı şeklinde yorumlandığı esin kaynağının, Lâle Devrindeki Sadabad eğlenceleri sırasında, hava karardıktan sonra sırtlarına mum dikilerek serbest bırakılan kaplumbağalar olduğu öne sürülmüştür. 16. Kaplumbağalarla çalışma arkadaşlarını mı hicvediyordu? Bu yoruma göre, Sanay-i Nefise, Asar-ı Atika Müzesi, Duyun-u Umumiye gibi birçok kurumu kurmak ve yönetmek görevini üstlenen Osman Hamdi Bey, tabloda kendini terbiyeci, kendi iş yapış biçimine uyum gösteremeyen astlarını ise yemeğe ulaşmaya çalışan kaplumbağalar olarak göstererek, onları hicvetmektedir. 17. Bir başka yoruma göre kaplumbağalar değişime direnen halkı sembolize etmektedir. Bir başka yorumlara göre, düşünceli biçimde dikilen adam, sabır gerektiren zor bir iş olan kaplumbağaları terbiye etme işini, elindeki ney ve sırtındaki nakkareyi çalarak başarmayı ummaktadır. Bu yoruma göre de terbiyeci Osman Hamdi Bey'in kendisidir. Bu yorum terbiyecinin zorlu işi elindeki müzik aletleriyle halletmeye çalışması, Osman Hamdi Bey'in de değişime direnen bir toplumu sanat yoluyla çağdaş seviyeye getirmeye çalıştığını, bu yüzden sanat okulu ve müze açma girişiminde bulunduğunu vurgular. 18. Bir diğer iddiaya göre Osman Hamdi Bey, Tour du Monde isimli Fransızca bir derginin 1869 tarihli sayılarından birinde gördüğü bir gravürden esinlenerek bu tabloyu çizmiştir. Tablonun ikinci versiyonunun, 2009 yılında Sakıp Sabancı Müzesindeki bir sergide sergilenmesi sırasında, tablonun ilham kaynağına dair yeni bir iddia öne sürülmüştür. Buna göre Osman Hamdi Bey, 'Tour du Monde' isimli Fransızca bir derginin 1869 tarihli sayılarından birinde gördüğü bir gravürden esinlenerek bu tabloyu Crépon tarafından bir Japon gravüründen esinle çizilmiş olan bu resim, dergide Charmeur de tortues Kaplumbağa Terbiyecisi adıyla basılmıştır. Resimde, Osman Hamdi Bey'in tablosundaki terbiyeciye benzer şekilde giyinmiş yaşlı bir terbiyeci, elindeki ufak davulu çalarak bir grup kaplumbağanın bir masanın üzerine çıkmasını sağlamaya çalışmaktadır. Osman Hamdi Bey, 13 Temmuz 1869'da Bağdat'tan babasına gönderdiği mektupta, 'bana yollamış olduğunuz Tour du Monde'u okudum' demektedir. Osman Hamdi Bey muhtemelen 1869 yılının ilk cildini okumuştur ve Kaplumbağa Terbiyecisi'ni çizerken bu gravürden etkilenmiş olabilir. 19. Osman Hamdi Bey 1907 yılında resmin 2. versiyonunu yapmıştır. Peki neden? Bir iddia eserine verdiği önem dolayısıyla. Böyle olmasa dahi Diğer Oryantalist ressamlar gibi Osman Hamdi Bey'in de herhangi bir tablosunu birden fazla defa çizmiş olması normal karşılanmaktadır. Bir yıl arayla çizilen tabloların genel kompozisyonu oldukça benzerdir. Bu versiyonda ayrıca, resmin Ahmet Muhtar Paşa'ya ithaf edildiğine dair, ressamın el yazısıyla yazılmış bir not da vardır. 20. Peki, iki resim arasındaki farklar nelerdir? İkinci versiyonda ilkinden farklı olarak beş yerine altı kaplumbağa bulunur. Ayrıca terbiyecinin sağındaki duvarda çerçeveli bir hat ile cam kenarında bir testi durmaktadır. 21. Eser, 2004 yılında 5 Milyon TL'ye satıldı. Açık artırma usulünce yapılan müzayedede TMSF'nin satışa çıkardığı 'Kaplumbağa Terbiyecisi' 5 milyon liraya Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi tarafından satın alındı. Yapıtın bugünkü değerinin ise 15 milyon TL olduğu düşünülüyor. Eserin 2. versiyonu ise Simavi koleksiyonunda ve yaklaşık değerinin 6 milyon TL olduğu tahmin ediliyor. Kaplumbağa Terbiyecisi, hem maddi değeri hem de anlamı ve arkasındaki soru işaretleriyle konuşulmaya devam edecek. Tabii Osman Hamdi Bey de yapıtları ve hizmetleriyle hatırlanmaya... Bonus Kaplumbağa Terbiyecisi üzerine eğitici bir video.
osman hamdi bey in tablosu