Vay Tiền Nhanh. Norveç’teki manyağın gerçekleştirdiği korkunç saldırı, Avrupa’nın geleceğinin, hatta görünür geleceğinin hiçte iyi olmayacağını gösteren son bir örnek vaka oldu. Bir süredir aklımın bir köşesinde, çanlar yaşlı kıta için çalıyor’ tezini destekleyen pek çok örnek biriktirmiş durumdaydım. Bu son olaydan sonra, öyle olmamama rağmen, yaşanacakları önceden tahmin edebilen tecrübeli bir bilgenin, düşünceli bir şekilde hımm’ diyerek kafasını sallarken hissettiği gibi bir duygu hissettim. Bu manyağın yaptığı iş, bireysel bir çıldırmışlık halinin ürünü olan bir iş değil çünkü. Arka planında, bütün Avrupa’nın tarih boyunca sahip olduğu, zaman zaman çok tehlikeli bir şekilde nükseden ve tedavisi gerçekten çok güç bir hastalık var. Alarm zilleri, Türklerin en yoğun şekilde yaşadığı Almanya için çoktan çalmaya başlamıştı bile. 9 ay önce bu köşede, Merkez Bankası başkanlığı da yapmış bir adamın ırkçı görüşler içeren bir kitabının nasıl bir salgına’ yol verdiğini anlatan örnekler sıralamıştım. Sarrazin denilen bu adam, Türklerin ve Müslümanların zeka seviyesinin düşük olduğunu, bu tür insanların Almanya’da sayılarının artmasıyla ülkenin gerilemeye ve aptallaşmaya’ başladığını söylüyordu. İşin garibi, bu görüşler öyle bir hızla yayıldı ki ülkede, yapılan kamuoyu araştırmalarına göre bu densiz adam, parti kurması halinde yüzde 20 den fazla oy alabilecek bir destek elde etmişti. Alman başbakanı Merkel’in “çok kültürlülük projesi öldü” açıklaması da Almanya’da böyle bir iklimin ürünü olarak yapılan bir açıklama olmuştu. 9 ay önce o yazıyı yazdığım zaman bana Almanya’daki atmosferi çok çarpıcı bir biçimde anlatan arkadaşım “İkinci Dünya Savaşı öncesi Yahudiler için söylenen şeylerin aynısının bugün Türkler ve Müslümanlar için söylendiğini” söylemişti ve bu beni çok ürkütmüştü. Irkçılık salgınının tehlikeli bir şekilde yayılmasının birçok sebebi var. Birincisi, bu salgının önüne geçebilecek kalibrasyona sahip liderler ve siyasetçiler yetiştiremiyor Avrupa ülkeleri. Aksine, pek çok lider kendilerini akıntıya teslim ederek yabancı ve Müslüman karşıtlığına prim veren açıklamalar yapmaya başladılar. İkincisi daha da kötüsü, ekonomik sıkıntılar, bu tırmanışı tetikledi. Ekonomik kriz nedeniyle Yunanistan ve İzlanda gibi batık ülkelerin yanında İtalya, Portekiz, İrlanda, İspanya hatta İngiltere gibi ülkeler, işsizlik ve ağır borç yükü gibi sorunlarla boğuşuyor. Bu da ırkçı düşünceleri otomatikman tetikliyor. “Başımıza ne geliyorsa bu doğulular, müslümanlar ve Afrikalılar yüzünden geliyor” düşüncesi hızla yayılıyor. Adamların geninde var zaten, doğululara ve doğu kültürüne ait düşmanca düşünceler. Haçlı zihniyeti ve İslam korkusu gibi terimler sürekli tedavülde kalıyorsa, bunun bir sebebi olmalı öğle değil mi? Gidişat öyle gösteriyor ki, Avrupalıların önümüzdeki süreçte de yabancılara karşı tahammülsüzlükleri daha bir artacak. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği hakkının gasp edilmesinin arka planında da aynı problemler var zaten. Ama bu süreç, bugünden hesap edilemeyen çok daha kötü sonuçlar da getirebilir. Bugün Norveç’te bir manyak çıkıp 68 kişiyi gözünü kırpmadan öldürebiliyorsa, bu eyleme 1500 sayfalık bir manifesto ile sahip çıkabiliyorsa, arkasında kendisine destek veren birilerinin de eyleme olmasa bile eylemcinin zihin dünyasına destek verenlerin sayısı çok fazla varlığı ortadaysa, korkacak çok şey var demektir. Tarih, Avrupa için geriye dönüş sinayalleri veriyor. İkinci Dünya Savaşı sonrası, geride bıraktığımız 66 yıl, Avrupalıların o büyük yıkıntıdan dersler çıkartarak barışçıl ve çok kültürlü bir dünya kurma çabalarının bir özetidir aslında. Ama yaşlı kıta şimdi tekrar eskiye dönüyor gibi sanki. Sanki asfalt bir yolda 66 yıl dümdüz ilerleyen bir araba, şimdi u dönüşü’ yaparak geldiği yere doğru hızla geri dönüyor. Bu, tarihin Avrupalıların başlarına sardığı bir bela mıdır, genetik bir sorun mudur, başka bir şey midir, henüz tam anlayabilmiş Acet - Haber 7acetmehmet
Geçtiğimiz aylarda hayatını kaybeden Defne Joy Foster dışında tüm çekirdek kadronun aynen korunduğu dizinin yeni dönem çekimlerine geçen hafta Gamze Özer’in yazdığı, Kartal Çidamlı’nın yönettiği, İnci Türkay, Şahap Sayılgan, Nevra Serezli, Gül Onat, Jess Molho, Suat Sungur, Murat Serezli ve Selda Özbek’in de rol aldığı “Sihirli Annem”, çok yakında Star TV ekranlarına gelecek.
DünyaBu yıl dünya yavaş dönüyorBu yıl dünya yavaş - 0000 Son Güncellenme - 0000 Güncelleme - 0000DÜNYANIN dört bir yanındaki tüm saatler bugün bir saniye geri bir saniyelik gecikme zamanı çok hassas bir biçimde ölçen atomik saatleri dünyanın dönüş hızına göre ayarlamayı amaçlıyor. Dünyanın dönüş hızından Paris'teki bir jeoloji enstitüsü sorumlu ve bu kurum her altı ayda bir yerkürenin dönüş hızındaki değişikliklere göre saatleri bir saniye ileri ya da geri almaya karar veriyor. Bu yıl dünyanın herzamankinden daha yavaş döndüğünü belirten uzmanlar, söz konusu kurumdan bu konuda aldığı bilgileri ortaya koyuyorlar. Rüzgarların yol açtığı sürtünme,gelgit olayları ve yerkürenin çekirdeğinde meydana gelen kimyasal değişiklikler dünyanın daha yavaş dönmesine neden oluyor. Söz konusu yavaşlama veya hızlanma öyle ufak ki ancak atomik saatlerce bu zaman farkı çok ufak olsa da bu değişikliğin maliyeti bir hayli yüksek. Haberleşme,denizcilik,havayoları sistemleri veya borsalardaki bilgisayarlar gibi çeşitli alanlarda kullanılan uyduların hepsinin şimdi yeniden düzenlenmesi gerekiyor.
selena dünya 130 yıl geriye dönüyor