Kalp ve Kanserden Ölümler Tarih Olacak! Bilim adamlarına göre yeni nesiller kanser ve kalp-damar hastalıklarından habersiz olacaklar. Bunun sebebini de tıptaki yeni buluşlara ve düşen ölüm oranlarına bağlıyorlar. Eğer çalışmalar istenildiği gibi giderse, 8 yıl sonra şu anda 65 yaşın altında olan hiç kimse, kalbe Doktorlarayrıca bir kişinin yüzüne yüksek konsantrasyonlu bir alkol çözeltisi uygulayabilir. Bu, Demodex akarlarını yüzeye çıkarır. Doktor daha sonra cilde akarları öldüren ve durumu tedavi eden maddeler uygulayabilir. Sorun yaşayan kişiler demodex yüz mendilleri veya havluları kullanarak göz çevresini temizleyebilir. 9 Antiviral ilaçlar gribi önler mi? Son yıllarda piyasaya verilen bazı antiviral ilaçlar vardır. Bunlar virüsün vücutta çoğalmasını önleyerek etki ederler. Gripte, hastalık etkeni olan influenza virüsü vücuda girdikten sonraki ilk 48 saat içinde kullanıldıkları taktirde, önleyici olarak etkili olabilmektedir. Gripte İlaç Kullanımı . Konu Sahibi Rline; Başlangıç Tarihi 5 Şubat 2013 Ramazanorucunun kazasını tutarken veya başka oruç tutarken, bozana kefaret gerekmez. 2- Ramazan orucuna imsakten önce niyet etmiş olmalıdır. İmsakten sonra oruca niyet ederse veya hiç niyet etmeden ilişkide bulunursa, haram işlemiş olursa da, yalnız kaza gerekir. 3- Kasten ilişkide bulunmuş olmalıdır. Vay Tiền Nhanh. Genellikle endişeye yer vermeyecek bir şekilde seyreden grip, zaman zaman çok ağır bir tabloya da dönüşebiliyor, hatta kişiyi yatağa düşürüp riskli gruplarda ölümcül bile olabiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Hakko, bu soğuk kış günlerinde zaman zaman ölümcül bile olabilen bu hastalıktan korunma yollarını anlatıyor. Hakko, özellikle son zamanlarda H1N1 virüsünün tekrar görülmesiyle birlikte kişilerin endişe içinde olduğunu ve ülkemizde görülen virüsün tamamen ortadan kalkmasının zaman aldığını, özellikle de daha önce virüsle temas etmemiş kişilerde görülme ihtimalinin daha yüksek olduğunu “influenza” virüsünün solunum yoluyla insan vücuduna girmesiyle oluşan ve salgınlara yol açan bir enfeksiyon hastalığı. Dünya Sağlık Örgütü WHO’nün verilerine göre, grip her yıl dünya nüfusunun %5’ini etkiliyor. Hastalık, tüm tehlikelerine rağmen ülkemizde genellikle hafife alınıyor. Oysa gribin neden olabileceği komplikasyonlar sonrasında özellikle ileri yaştakiler, çocuklar, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi baskılanan kişilerde ölüme kadar varabilen ciddi sonuçlar tedavisinde sıkça yapılan bir hataya da dikkat çeken Dr. Elif Hakko, “Halk arasında antibiyotiklerin gribal enfeksiyon üzerinde etkili olduğu yönünde yanlış bir inanış var. Ancak antibiyotikler mikroplar üzerinde etkili oldukları için grip tedavisinde hiçbir yarar sağlamadıkları gibi zararlı etkilere de sahip olabilirler” korunabilirsinizGrip ve korunma yolları hakkında bilgiler veren Anadolu Sağlık Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Hakko, gribe neden olan influenza virüsünün; hasta veya taşıyıcı kişilerin hapşırması ya da öksürmesi yoluyla kolaylıkla bulaşabildiğini belirtiyor. Virüs bulaşmış ellerle temas etmek, öpüşmek, ortak eşyaları kullanmak da yine bu virüsün geçmesine neden olan faktörlerden. Hasta kişilerden çevreye saçılan virüs parçacıklarının havada asılı kalabilme yeteneğine sahip olmasının bulaşıcılığı daha da artırdığına dikkat çeken Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Hakko, bu nedenle gribin ev, iş yeri, okul, kreş ve toplu taşıma araçları gibi kapalı mekanlarda çok kolay bulaştığını hatırlatıyor. Uzman Dr. Elif Hakko, korunma yollarını ise şöyle sıralıyor• Mevsime uygun giyinmeye özen gösterin• Terli kalmamaya dikkat edin• Bol sebze ve meyve tüketin• Aşırı yorgunluk, alkol, sigara, az ve düzensiz uyku gibi vücut direncinizi düşüren ve kolayca hasta olmanızı sağlayan etkenlerden uzak durun• Her gün en az 2 litre su için• Ellerinizi sık sık yıkamayı ihmal etmeyin• Havanın kurumasını önleyin, nemli olmasını sağlayınÖksürüklerinizi ciddiye alınGribin aniden 39 - 40 dereceye kadar çıkan yüksek ateş, aşırı halsizlik, kuru öksürük, baş ağrısı, şiddetli kas ve eklem ağrılarıyla kişiyi yatağa düşürebilecek kadar ağır seyredebildiğine vurgu yapan Uzman Dr. Elif Hakko, bu tablosuna kimi zaman bulantı, nadiren de kusmanın eşlik edebileceğini ifade öksürüğe balgam eklendiği takdirde çok dikkatli olunması gerektiğini, zaman kaybetmeden bir hekime başvurulması gerektiğini ifade eden Uzman Dr. Elif Hakko, gribin ardından gelişebilecek tabloyu ise şöyle anlatıyor “Grip, özellikle çocuklarda, 65 yaş üstündeki bireylerde, kronik hastalığı olanlarda ve bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde larenjit, farenjit, sinüzit ve orta kulak iltihabına dönüşebiliyor. Sonbahar ve kış aylarında çocuklarda görülen orta kulak iltihaplarının yaklaşık 30 - 35’inin nedeni olabiliyor. Daha da önemlisi; zatürree, menenjit, beyin ve kas iltihabı gibi yaşamı tehdit eden veya ölümle sonuçlanan hastalıklar da ortaya istirahati önemliGribal enfeksiyonlarda yatak istirahatının yanı sıra, gerektiği durumlarda yakınmaları hafifletmeye yönelik tedaviler de uygulanıyor. Örneğin ateş düşürücü ilaçlar verilebiliyor, kas veya eklem ağrılarını gidermek amacıyla ağrı kesicilerden yararlanılıyor. Yeni çıkan bazı ilaçların da, ilk belirtilerin başlamasından sonraki 24 - 48 saat içerisinde alındığında, gribin daha kolay atlatılmasını sağladığını belirten Uzman Dr. Elif Hakko, bağışıklık sistemi güçlü olan çoğu insan için 5 - 7 gün yatak istirahatı ve bol sıvı alımının bile yeterli olabileceğine dikkat aylarında iş kaybının %31’i griptenÜstelik grip, sağlık sorunlarının yanı sıra çok yüksek maddi sonuçları da beraberinde getiriyor. Tüm dünyada, bir yıllık iş kaybının %10 - 12’sinden sorumlu tutuluyor. Hatta kış mevsiminde bu oran %31’lere kadar yükselebiliyor. Ülkemizde de her yıl yüz binlerce insanın gribe yakalanması, yüksek ilaç ve hastane harcamalarıyla sonuçlanıyor. Bu olumsuz tablonun üstüne gribin tedavisinin olmadığını da eklersek, ne kadar önemli bir sorunla karşı karşıya olduğumuz daha iyi ve cinsiyet ayrımı yapmadan herkesi tehdit eden gribi ve neden olabileceği ciddi komplikasyonları önlemenin tek yolu grip aşısı. Aşılama, gribe bağlı ölümlerde azalmayı sağlamanın yanı sıra, iş ile okula devam sürelerindeki kayıpları önlüyor ve ilaç harcamalarını belirgin şekilde azaltıyor. Ancak aşılamanın yararlı olması için salgın başlamadan önce yani Eylül, Ekim ayları gibi yapılması gerekiyor. Grip salgını için uzmanlar Aralık ve Ocak ayını işaret etti. Sık sık titreme ile 41 dereceye kadar yüksek ateş, kuru öksürük ve ses kısıklığı, boğaz ağrısı, baş ağrısı ve vücut ağrıları ve ciddi hastalık hissiyle ortaya çıkan grip yaklaşık 6-8 hafta kadar etkili oluyor. Hastalık belirtileri başlamadan bir gün önce hastalığı bulaştırmaya başlıyor, bulaşıcılık 5 gün daha devam ediyor. Çocuklarda bu süre 10 gün kadar daha uzun olabiliyor. Peki hayatı olumsuz yönde etkileyen grip nasıl geçer? İşte antibiyotik ilaçlarına başvurmadan gripten kurtulmanın doğal yolları... GRİBİN NASIL BULAŞILIR? Grip virüslerinin iletimi esas olarak öksürme ya da mukoza üzerinde hapşırma ve kısa bir mesafe üzerinde olduğunda, özellikle ortaya çıkan damlacıklar ile gerçekleştirilir solunum yolu ile ilgili kişiler ulaşabilir. Normal solunum veya konuşma ile bile, bu tür bulaşıcı damlacıklar ortaya çıkabilir ve daha uzun süre havada kalabilir. Ek olarak, bulaşma, ellerin virüs içeren salgılarla kirlenmiş yüzeyler ile doğrudan temas etmesi ve daha sonra el-ağız / el-burun teması ile de mümkündür. GRİBİN BELİRTİLERİ NELER? Soğuk algınlığı genellikle griple karıştırılmaktadır. Grip ve soğuk algınlığı semptomları arasındaki belirgin farklar akan ve tıkalı bir burun, boğaz ağrısı ve öksürük olabilir. Grip belirtileri kişiden kişiye değişirken sağlık alanında genel olarak kabul edilen maddeler aşağıda yer almaktadır. Ateş 38-39 Baş ağrısı Genel vücut ağrısı 2-3 hafta süren yorgunluk, halsizlik Burun tıkanıklığı Boğaz ağrısı Sıklıkla öksürük GRİP NASIL GEÇER? Bol bol sıvı tüketin. Tüketecek sıvıların ise çok sıcak ya da soğuk olmaması gerekir. Günlük sıvı tüketiminin en az 2-3 litre civarında tutulması hastalığın hızlı bir şekilde iyileşmesine ve daha rahat atlatmasını sağlar. Uyku düzeni vücut sıhhati için en önemli detaylardan biridir. Uyku esnasında, özellikle çocuklarda, hücreler yenileniyor ve melatonin hormonu salgılanıyor. Günlük ortalama 7 saat uyunması organizmanın savunma sistemini güçlendirir. Bu nedenle iyi bir uyku düzeni gribi kısa süre içerisinde geçirir. Tavuk çorbası, paça çorbası, portakal, greyfurt, mandalina, limonlu çay, zencefil, ekinezya, kuşburnu, adaçayı, kekik çayı, okaliptus çayı, bal, soğan ve sarımsak grip hastalığını yok eden besinlerdir. Grip için soğan kürü Soğan, antibiyotik, antiseptik, antimikrobiyal, antibakteriyel özellikleri ile hastalık ve enfeksiyonlardan uzak durmanıza yardımcı olur. Yüksek ateş, grip, öksürük ve alerjilere iyi gelir. 1 adet kahverengi kabuklu soğan 2 su bardağı su Soğanın kahverengi kabuklarını ince ince soyun ve 2 bardak suyun içine atın ağzı kapalı olarak beş dakika kaynatın. Ardından dinlenmeye bırakın sonra süzün ve için. Gribi yok eden özel çay tarifi 1 parça zencefil suyu, 1 adet maden suyu, 1 adet limon suyu, 1 adet mandalina suyu, 2-3 dal taze nane ve 1 tatlı kaşığı balı güzelce karıştırdıktan sonra bir süre bekletin. Ardından 1 hafta boyunca her gün tüketirseniz gripten kurtulabilirsiniz. GRİP İÇİN BİTKİSEL ÇÖZÜM GRİPTEN KORUNMANIN YOLLARI Ellerinizi gözlerinize, burnunuza ve ağzına götürmeyin. Bu vücuda giren mikropları önler. Ellerinizi sık sık yıkayın. Eğer suya erişiminiz yoksa alkol bazlı bir dezenfektan kullanın. Telefon, klavye gibi ortak kullandığınız yüzeyleri dezenfekte edin. Virüsler bu yüzeylerde 8 saat yaşayabilirler. Soğuk algınlığı ve grip sezonunda kalabalıktan uzak durun. Bağışıklık sistemini besleyen koyu yeşil, kırmızı, sarı sebze ve meyveler tüketin. Düzenli egzersiz yapın. Egzersiz yaptığınız halde hasta olabilirsiniz; ancak hastalık daha az şiddetli belirtiler gösterir ve daha çabuk iyileşir. Aerobik, yürüyüş gibi düzenli egzersizler bağışıklık sistemini güçlendirir. Her yıl grip aşısı olsun. Aşılar size % 100 koruma vermez; ancak hastalığı önlemenin en iyi yoludur. PEKİ KİMLER GRİP AŞISI OLMALI? 65 yaş ve üstündeki kişiler. Kronik hastalığı olan kişiler Kronik kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, şeker hastalığı ve benzeri hastalığı olanlar. Bağışıklık sistemleri zayıflamış olan kişiler Kanser hastaları, bağışıklık sistemi hastalığı olanlar, organ ve kemik iliği nakli yapılan kişiler. Uzun süreli aspirin tedavisi alan çocuk ve gençler. Hastanelerde çalışan doktor, hemşire, hastabakıcılar; kreş ve huzurevleri çalışanları. Yüksek risk grubundaki kişilerle yakın temasta olan kişiler İlk 3 aydan sonraki hamile kadınlar ayından itibaren bebekler Çevresindeki insanlar grip ise grip aşısı olunması kesinlikle önerilmektedir. GRİP GEÇMEZSE NE ZAMAN DOKTORA GİDİLMELİ? Belirtiler şiddetliyse, toparlanacağınıza daha da kötüye gidiyorsanız, ateşiniz düşmüyorsa mutlaka hekime başvurun. Grip gibi başlayan ve başka bir hastalığa dönüşen bir duruma girmiş olabilirsiniz. Eğer bu belirtilerden herhangi biri varsa, hemen bir doktora görünün Nefes alma zorluğu Kalıcı ateş Kusma Ağrılı yutma Kalıcı öksürük Kalıcı tıkanıklık ve baş ağrısı GüncelGrip nedeniyle başvurular artınca uzmanlar uyardı Serum tedavisi etkili bir yöntem değilİSTANBUL'da özellikle son zamanlarda çok sayıda kişi uzun süren gripten şikayetçi. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Büke, grip tedavisinde serum ve antibiyotiğin etkili olmayacağını belirterek uyardı. Büke, “Selenyum, demir ve çinko gibi vitaminler vücudun direncini ayakta tutar. Bunların yanı sıra her gün bir bardak ekinezya çayı içmek bağışıklık sistemini düzenler" dedi. Abone OlHASTANELERE BAŞVURANLAR VAR Son günlerde uzun süren gripten bir çok kişi şikayet ediyor. İstanbul'da bu şikayetle doktora başvuranların sayısı oldukça fazla. Özellikle akşam saatlerinde hastanelerin acil servislerine uzun süren grip şikayetiyle başvuranlar var. Bakırköy Sadi Konuk Devlet Hastanesi'nin acil servisine gelen Recep Budak, “Ben de dahil olmak üzere ailemde grip var. Yeni yeni iyileşiyorum. Doktora gittim. Soğuk algınlığı ilaçları kullandım. Ben bunu yediğimiz ürünlere, sağlıksız beslenmeye, hormonlu ürünler ve mevsim geçişlerine bağlıyorum" ifadelerini kullandı. Volkan Fırat da, “Evde kardeşlerim başta olmak üzere hemen hemen herkes hasta. Hastaneye gittik. Soğuk algınlığından ateş düşürücüye kadar her şeyi temin ettiler sağ olsunlar. Koridorlarda adım atmaya yer yoktu. Herkes hastalanmış" dedi. “GRİP VAKASI BİR HAFTA İÇİNDE TEDAVİ EDİLMELİDİR" Sonbahar ve kış aylarında birden fazla sayıda soğuk algınlığı ve nezle vakasının görülebileceğini belirten Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Büke, “Hastalıkların bu dönemde uzun sürmesi çok normal. Soğuk algınlığına yol açan çok fazla sayıda virüs var. Aradan bir hafta geçtikten sonra tekrar tekrar hastalık görülebilir. Grip ise başladığı andan itibaren en geç bir hafta içerisinde düzelir. Altta kronik hastalığı olan kişiler en önemli risk gruplarıdır. Bu kişilerde hastalık zatürre tablosuna dönüşebilir. Böyle kişilerde zatürre geliştiğinde hayati tehdit eden duruma dönüşür. Genellikle uzun süre öksürük devam eder. Kişilerde öksürüğün devam etmesi nedeniyle 'ben iyileşmiyorum' diye düşünür" ifadelerini kullandı. “SERUM TEDAVİSİ ETKİLİ BİR YÖNTEM DEĞİL" Üst solunum yolu enfeksiyonlarında hele de sıvı kaybı olmadığı koşullarda damardan serum vermenin etkili bir tedavi yöntemi olmayacağının altını çizen Prof. Dr. Çağrı Büke şöyle devam etti “Serum, o anlık kişiyi birazcık rahatlatır. Ama tedavide bu serumların bilimsel olarak kanıtlanmış bir etkinliği yoktur. Üst solunum yolu enfeksiyonlarında damardan sıvı vermenin etkinliği söz konusu değil. Böyle durumlarda tablo çok ağırsa evde dinlenmek, damardan değil ama ağızdan sıvı almasını önermek tedavide daha gerçekçi bir yoldur. Selenyum, demir ve çinko gibi vitaminler vücudun direncini ayakta tutmada ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı korumada etkili. Hastalık başladıktan sonra bunları kullanmak çok etkili olmamaktadır. Bunların yanı sıra ekinezya çayının vücut direncini artırmada etkinliği var. Bu çayı sonbahar ve kış aylarında günde bir defa normal çay yerine günde bir defa tüketmek bağışıklık sistemini düzenlemek açısından önerilen bir bitki çayıdır. “GRİP TEDAVİSİNDE ANTİBİYOTİĞİN YERİ YOK" Antibiyotiklerin sadece bakterileri tedavi edeceğinin altını çizen Prof. Dr. Çağrı Büke, grip tedavisinde antibiyotik kullanımının etkili bir yöntem olmadığını anlattı. Prof. Dr. Çağrı Büke şöyle devam etti “Grip tedavisinde antibiyotiklerin yeri yoktur. Ancak 3'üncü 5'inci günden sonra özellikle de risk grubundaki kişilerde enfeksiyon akciğerlere kadar ilerleyecek duruma geldiyse bu yüzde 90 bakterilerin oluşturduğu bir zatürredir. O zaman doktor kontrolünde antibiyotik kullanılabilir. Yoksa gripte antibiyotiğin hem yeri yoktur hem de vücut için zararlı olabilmektedir. Çünkü antibiyotik vücudumuzda bulunan iyi bakterilerin ortadan kalkmasına ve vücudumuzun direncini aşağı çekmesine neden olacaktır. “ELLER EN AZ 40 SANİYE YIKANMALIDIR" Hastalığa daha az yakalanmak açısından başta okul çağındaki çocuklar olmak üzere toplumdaki bütün insanların el hijyenine dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Büke, “Bir kişiyle tokalaştıktan ya da herhangi bir eşyaya dokunduktan sonra mutlaka ellerimizi yıkamamız bizi viral üst solunum yolu enfeksiyonlarından koruyacaktır. Hapşıran kişilerden de uzak durmak etkili korunma yöntemleri arasında. Etkin bir el temizliği açısından en az 40-60 saniye el yıkama işlemi uygulanmalıdır" dedi. Henüz gribe yakalanmayan bir kişinin ocak ayında bile aşı yaptırabileceğini anlatan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Büke, “Grip aşısının tüm dünyada koruyuculuğu yüzde 30 ila 60 arasında değişir. Gribe yakalamaktan koruyamasa bile ciddi ağır tablolara dönüşümü engellemek açısından aşıya önem veriyoruz" dedi. Bu haberler de ilginizi çekebilir Prof. Dr. Fikret İleri, grip virüsünün sıklıkla burun, boğaz ve akciğerleri etkilediğine dikkat çekerek, 'Grip virüsü; A,B ve C olmak üzere üç ana tipten oluşmaktadır. C tipi sıklıkla çok hafif geçirilen bir enfeksiyon şeklinde seyreder. Genelde epidemi yapıp ciddi bir hal sağlığı problemi yaratmaz. Buna karşın A ve B sıklıkla ciddi salgınlara yol açar. Grip virüslerinin üzerlerindeki proteinlerin mutasyonu ile virüsler sürekli kendilerini değiştirirler. Bu değişim immün sistemden kaçmasına ve hastalık yapmasına neden olur. Burada süreç şu şekilde işler; kişi virüsle infekte olur ve ona karşı antikor geliştirir. Virüs değiştikçe bu eski antikor etkili olamaz ve kişi tekrar hasta olur. Eski antikorlar bu yeni hastalığa karşı kısmi koruma sağlayabilirler' dedi. İki tane A grubu H1N1 ve H3N2 ve bir B grubu virüsünün infeksiyonlardan sorumlu tutulduğunu ifade eden Prof. Dr. İleri, şunları söyledi 'Grip şikayetleri hızlı başlar. Virüsü aldıktan sonra ortalama 1-7 gün içinde hasta hissetmeye başlar. Grip kolayca yayılır. Kısa zamanda birçok kişiyi etkileyebilir. Örneğin gribin okula veya iş ortamına gelmesinden sonraki 2 ile 3 hafta içinde hastalık başlar. İlk semptom genelde 38 derece üzeri olan ateştir. Erişkinlerde ateş çocuklara göre daha düşüktür. Vücut ağrısı, titreme, dengesizlik, kızarmış yüz, baş ağrısı, halsizlik, bulantı ve kusma diğer semptomlar arasındadır. Ateş ve ağrılar 2 ile 4. günde azalır fakat bu sırada yeni semptomlar belirginleşir. Bunlar; kuru öksürük, burun akıntısı şeffaf ve sulu, aksırık, boğaz ağrısı, solunumla ilgili problemler. Çoğu semptom 4 ile 7. günlerde kaybolur. Fakat öksürük ve yorgun hissetme haftalarca sürebilir. Bazen ateş tekrar ortaya çıkabilir. Grip astım, solunum problemleri ve diğer kronik hastalıkların kötüleşmesine neden olabilir.' Grip komplikasyonları açısından yüksek riskli grupta olanların sağlık kontrolünden geçmesi gerektiği uyarısında bulunan Prof. Dr. İleri, 'Grip semptomları gelişince çoğu insan ayakta atlatıp herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurmaz. Zaten çoğu insanın da ciddi derecede bir grip geçirme riski de yoktur. Grip süresince çok hasta hissediyorsanız bir sağlık kontrolünden geçseniz iyi olur. Ayrıca sıklıkla şikayetlerle tanı konulur. Herhangi ileri bir teste ihtiyaç yoktur. Bunlar için tasarlanmış testler mevcuttur ancak bunlara sıklıkla ihtiyaç duyulmamaktadır' diye konuştu. Gribi atlatmak için hekim tarafından tavsiye edilen ilaçlar ve evde istirahatın şart olduğunu kaydeden Prof. Dr. İleri, şunları kaydetti 'Ateş düşürücü sıklıkla parasetamol kullanılmaktadır. Ateş bazen tamamen normale dönmeyebilir. Bazen ateşin 1 derece bile düşürülmesi hastayı rahatlatabilir. Grip ilaçları bazı şikayetlerinizi rahatlatabilir. Dinlenme en önemli noktalardan biridir. Mümkün olduğunca fazla sıvı tüketilmelidir. Çoğu hasta 3-4 gün içinde rahatlamaktadır ve antiviral tedavi çoğunlukla gerekmemektedir. Grip komplikasyon gelişme ihtimali olanlarda antiviral tedavi daha ön planda düşünülmektedir. Bunlar da şikayetlerin ilk 2 gününde başlanırsa daha etkili olmaktadır.' Pnömoni veya menenjite de dikkat çeken Prof. Dr. İleri, 'Milyonlarca insan her yıl grip olmakta ve çoğu 1-2 hafta içinde iyileşmektedir. Fakat bunlardan binlercesi pnömoni veya menenjit şekline dönebilmektedir. Bunların hastaneye yatırılıp tedavi olması gerekir. ABD'de son 30 yılda her yıl 3 bin ile 49 bin arasında değişen oranda kişi grip ve ilişkili durumlardan hayatlarını kaybetmektedirler. Herkeste griple ilgili komplikasyonlar gelişebilir. Risk altındakiler ise; 65 yaş üstü hastalar, 2 yaş altı çocuklar, grip sezonu içinde 3 ay ve daha fazla gebelik süresi olan kadınlar, bakım evinde kalanlar, kronik kalp, akciğer veya böbrek hastalığı olanlar, diyabeti olanlar ve zayıf immün sistemi olan hastalardır. En sık komplikasyonlar pnömoni zatüree, ensefalit beyin iltihabı, menenjit ve nöbet geçirmedir. Bu tür komplikasyonlar için risk taşıyorsanız ve de evde kendiliğinden geçmesini beklediğiniz grip şikayetleri geçmiyor veya daha kötüye gidiyorsa mutlaka hekim kontrolü gereklidir' şeklinde konuştu. Oluşturulma Tarihi Mayıs 31, 2016 1335Grip tedavisi için kullanılan ilaçlar, hastalarda bazı yan etkiler yaratabilir. Kardiyoloji Uzmanı Şener, grip ilaçları hakkında merak edilenleri anlattı. Grip hastalığında yüksek ateş, halsizlik, yorgunluk, tansiyon, şeker yükselmesi veya düşmesi, ritim bozukluğu, kalp yetersizliği gibi şikâyetler görülebilir. Bunun yanı sıra bir de grip tedavisi için kullanılan ilaçlar bazı yan etkiler yaratabilirler. Grip ilaçları hastalığın tedavisinden çok hastalığın ortaya çıkardığı şikâyetleri tedavi etmeye yönelik kullanılır. Yani ateş, halsizlik yorgunluk gibi şikâyetleri gidermek için grip ilaçlarını kullanırız. Ateş düşürücü ilaçların aynı zamanda ödem çözücü etkisi de vardır. Bu özelliği sayesinde boğazdaki ve burundaki rahatsızlığı İLAÇLARININ BİR YAN ETKİSİ VAR MI?Her ilacın tedavi edici özeliği olduğu gibi yan etkisi de vardır. Eğer bu yan etkiler çok önemli değilse ve ilacın yararı çoksa ilacı kullanmak mantıklı gelebilir. Fakat bazen ilaçların yan etkileri göz ardı edilebilir. Bu durumlarda hastaya yarardan çok zarar verebilir. HANGİ DURUMLARDA İLAÇ ALINMALIDIR? Grip olan hastaların en sık karşılaştıkları şikâyet yüksek ateştir. Bu durumda ateş düşürücü ilaçlar verilebilir. Ateş düşürücü ilaçlar mide rahatsızlığı yapabilir. Özellikle gastrit ve reflü şikâyetleri olan hastaların ateş düşürücü ilaçları kullanırken dikkatli olmaları ve gerekirse mide koruyucu ilaçlarla birlikte kullanmalarını öneririz. Daha önce mide kanaması geçirmiş olan hastaların ise kesinlikle ateş düşürücü ilaçları kullanırken mide koruyucu kullanmaları gerekmektedir. Aksi takdirde mide kanamaları tekrarlayabilir. Ayrıca ateş düşürücü ilaçlar karaciğer ve böbreğe de zarar verebilir, bu yüzden böbrek veya karaciğer yetersizliği olan hastalar ateş düşürücü ilaçları kullanırken iki kere düşünmelidirler. Bu ilaçlar aynı zamanda vücutta su ve tuz tutulumuna sebep olarak tansiyonu yükseltebilir, aynı zamanda kalp yetersizliğini de kötüleştirebilir. Özellikle hamilelerde bu ilaçların kullanımı mümkün olduğunca kısıtlanmalı ve gerekli ise kesinlikle doktor kontrolünde verilmelidir. Tabi burada yüksek ateşin de hamilelikte istenilmeyen bir durum olduğu unutulmamalı ve kar zarar oranı dikkate alınarak karar hastalarda ciddi oranda enerji kaybı, halsizlik ve yorgunluk yapar. Bu şikâyetleri azaltabilmek için grip ilaçlarının içerisine uyarıcı ilaçlar eklenmiştir. Bunlar genelde yüksek dozda kafein veya adrenalin türevi ilaçlardır. Bu ilaçlar sayesinde gribin oluşturduğu enerji kaybı hissi bir miktar da azalabilir. Fakat bunun yanında bu ilaçların da tansiyon yükselme ve ritim bozukluğu veya çarpıntı gibi yan etkileri ortaya çıkar ki bu yan etkiler oldukça tehlikeli hatta ölümcül olabilir. Çünkü bu yan etkileri zaten gribin kendisi de bir virüse bağlı olan enfeksiyondur, vücudumuz bu virüse karşı bir antikor geliştirdiğinde kendi kendimize iyileşiriz. Yakın zamanlarda yeni virüs ilaçları çıkmış ve başarılı sonuçlar alınmıştır. Bu ilaçlar iyileşme süresini hızlandırır. Fakat bu ilaçların da yan etkileri vardır. Ritim bozukluğu veya karaciğer hasarı gibi yan etkileri vardır. Hamilelerin kullanması da tedavisinde en önemli kural istirahat ve bol sıvı tüketimidir. Özellikle kalp ve tansiyon hastaları grip ilaçlarını doktoruna sormadan kullanmamalı ve kullanırken iki kere düşünmelidirler. Aksi takdirde beyin veya mide kanaması veya ölümcül kalp ritim bozukluğu yaşayabilirler ki buna kesinlikle olan hastalar yine de çalışmak zorundalar ise ve çok önemli hayati işleri varsa ve tansiyon, kalp gibi ciddi rahatsızlıkları yoksa ancak o zaman bu ilaçları kullanmayı düşünmelidirler. Günlük yaşamda ne yazık ki bu ilaçların gereksiz ve tehlikeli bir biçimde kullanımı olmakta ve bunun zararını hastalar çekmektedir. Ayrıca bu ilaçların çoğu hastaların zannettiği gibi hastalığı iyileştirmiyor sadece gribin sebep olduğu halsizlik ateş gibi yan etkileri azaltıyorlar. Dolayısıyla kullanma gerekliliği olan durumlar gerçekten 'a Katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

gripte serumun içine katılan ilaçlar