Miras sahibinin eşi sağ ise mirastan 4’te 1 oranında pay alır. Malın geriye kalan kısmı ise altsoyun tamamına verilir. Miras bırakan ölmeden evvel boşandı ise sağ kalan eş miras alamaz ve miras altsoyun tamamına verilir. Eğer ki ilgili kişinin anne ve babası hayatta ise ilgili eş ile anne baba mirası bölüşür.
Evlilik ister çekişmeli olarak ister anlaşmalı olarak sona ersin; mal paylaşımı konusunda uygulanacak TMK hükümleri yine aynıdır. Kanun koyucu burada evliliğin bitme şekline önem atfetmemiştir. Bununla birlikte, eşler anlaşmalı boşanmada mal paylaşımına ilişkin, kanunun izin verdiği ölçüde, esaslar belirleyebilecektir.
Boşanmada mal paylaşımı olarak isimlendirilen işlem çiftlerin evlilik dönemleri boyunca satın aldıkları tüm malların eşit bir şekilde bölünmesidir. Çiftlerin sahip oldukları malların paylaşımı 2002 senesinde çıkarılan yasa ile yürürlüğe girmiştir. 2002 senesinden önce evlenen kişiler, bu tarihten önce
Bu bağlamda örneğin dedenizden miras kalan bir daire boşanma sürecinde mal paylaşımı sistemine dahil edilmeyecektir. *Kanun gereğinde aşağıda sayılanlar edinilmiş maldır ve tasfiyede edinilmiş mal olarak kabul edilirler: 1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler, 2.
Vay Tiền Nhanh. Boşanma sürecinde mal paylaşımı, mahkemenin nihai boşanma kararını verdikten sonra, kural olarak evlilik içinde edinilmiş malların eşit bir şekilde paylaşılması esasına dayanır. Peki değer artış payı nedir, miras yoluyla elde edilen malvarlığı edinilmiş mal’ kapsamında mıdır? Mal Paylaşımı Hukukumuzda Nasıl Düzenlenmiştir ? 4721 sayılı Medeni Kanun’da, tarihinden itibaren taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça boşanma durumunda mal paylaşımı rejimi olarak “edinilmiş mallara katılma rejimi” hükümlerinin yasal mal rejimi olarak uygulanacağı kabul edilmiştir. Bu kanuna göre, her eş diğer eşin evlilik içinde “edinilmiş mal” niteliğindeki mallarının yarısının değeri üzerinde alacak hakkına sahiptir. Bu hak, katılma alacağı davası’ açılarak talep edilmektedir. Bu dava uygulamada boşanma davası açıldığı zaman ayrı bir dava olarak açılmaktadır. İki ayrı dava eş zamanda açıldığı taktirde katılma alacağı davası için boşanma davasının netleşmesi beklenir. Edinilmiş mallara katılma rejiminin başlama anı, eşler mal rejimi sözleşmesi ile diğer bir mal rejimi belirlenmemiş ise evlenme anıdır. Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin şahsi mallarını kapsar. Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir. Kanunda bir eşin edinilmiş mallarının özellikleri şöyle sıralanmıştır Çalışmasının karşılığı olan edinimler, Sosyal güvenlik ya da sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının ya da personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler, Çalışma gücünün kaybı sebebiyle ödenen tazminatlar, Kişisel mallarının gelirleri, edinilmiş malların yerine geçen değerlerdir. Kanun gereğince şahsi mal sayılanlar ise şunlardır Eşlerden birinin şahsi kullanımına yarayan eşya, mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan ya da bir eşin sonradan miras yoluyla veya herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, manevi tazminat alacakları, şahsi mallar yerine geçen değerlerdir. Eşlerden birinin ölümü ya da yasal mal rejimi dışında diğer bir mal rejiminin seçilmesi durumunda edinilmiş mallara katılma rejimi sona erer. Mahkemece evliliğin iptal ya da boşanma nedeniyle sona erdirilmesine ya da mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hallerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak suretiyle sona erer. Mal rejiminin sona ermesi sonrası tasfiye aşamasına geçilir. Tasfiye aşamasına geçilebilmesi için mal rejimin son bulması şarttır. Mal rejimin sona ermesi ile tasfiye işlemleri kendi kendine değil talep durumunda yapılır. Taleple beraber şahsi mallar tasfiye işlemleri dışında bırakılarak edinilmiş mallar tasfiye edilir. Mal rejiminin bittiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye anındaki değerlerine göre hesaplanır. Dolayısıyla ilk önce eşlerden her birinin şahsi malları ve edinilmiş mallarının, mal rejiminin bittiği ana göre belirlenmesi gerekir. Sonrasında da artık değer belirlenir ve kural olarak bu değer eşler arasında eşit olarak paylaştırılır. Artık değer, edinilmiş mallara eklenecek değerler ve şahsi mallar ile edinilmiş mallar arasında denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak suretiyle, her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara dair borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır. Edinilmiş mallara eklenecek değerler; eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında üçüncü kişilere yaptığı karşılıksız kazandırmalar, bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin payını azaltmak kastıyla yaptığı devirlerdir. Edinilmiş malların tasfiyesinde denkleştirmeye dair kurallar Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir. Denkleştirme, bir eşin şahsi mallarına dair borçlarının edinilmiş mallardan veya edinilmiş mallara dair borçlarının şahsi mallardan ödenmesi halinde veya bir mal kesiminden diğer kesimdeki malın edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulması halinde gündeme gelir. Bu nedenle oluşan değer artması veya azalması sonucunda denkleştirme, katkı oranına ve malın tasfiye zamanındaki değerine ya da mal daha önce elden çıkarılmışsa hakkaniyete göre yapılır. Değer Artış Payı Nedir ? Eşlerden birinin diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına hiç veya uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunması halinde tasfiye esnasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında sahip olacağı alacak hakkı “değer artış payı” olarak bilinir. Değer artış payının istenebilmesi için edinilmiş mallara katılma rejiminin sona ermesi gerekir. Mevcut mal rejimi sona ermeden değer artış payı istenemez.
Miras Kalan Malın Boşanmada Paylaşımı Olur Mu İstanbul Boşanma Avukatı Miras Kalan Malın Boşanmada Paylaşımı Olur Mu Miras Kalan Malın Boşanmada Paylaşımı Olur Mu, Mehmet Ali Helvacı Hukuk Ofisi, tanıma tenfiz davası, anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davası, ceza davaları, iş ve trafik kazası gibi davalarda hizmet verir. Hemen iletişimgeçin. Hukuk, toplumun her alanında yer alır ve bu nedenle avukatlık kutsal mesleklerden biri olarak lanse edilir. İstanbul Boşanma Avukatı davası Fiyatları İstanbul’da avukata bir saatlik danışma 275 TL Ankara’da avukata bir saatlik danışma 1100 TL Yazılı danışma 1320 TL Çağrıüzerinesözlü danışma 1045 TL Dava dilekçesinin hazırlanması 2010 TL Boşanma İçinÜcretler Anlaşmalı boşanma 4675 TL Çekişmeli boşanma 6650 TL -10400 TL Maddi ve Manevi Tazminat İçinÜcretler Çekişmeli davalarda 6050 TL’den aşağıda olmamak kaydıyla değerin %15’i alınır. Diğer Davalar İçinÜcretler Nafaka davaları için 3870 TL, Nişan bozulmasından dolayı açılan davalarda 4675 TL’den az olmamakla birlikte değerin %15’i. Boşanma Hukuk Bürosu Avukatlar, yasal konularda tavsiye ve yardım sağlar. Bunlar, hukuki danışmanlık ve temsil isteyen insanlar ve kuruluşlar örneğin şirketler ve hayır kurumları için ilk irtibat noktasıdır. Çoğu avukat, kıdemli bir avukatın sahip olduğu hukuk firmalarında çalışır. Mehmet Ali Helvacı hukuk bürosu da, Avukat Helvacı’nınönderliğindebirçok deneyimli avukatlardan oluşan bir ofistir. Boşanma Avukatlık Avukatların işleri, hangi hukuk alanında çalıştığına örneğin, ceza veya aile ve çalışmanın tavsiye niteliğine ör. Bireysel ya da kurumsal kişi ya da kurumlara yardımcı olma veya yasal anlaşmazlıkları içeripiçermemesine bağlı olarak çok farklı olabilir. Avukatların görevleri şu şekilde başlar; Müşterileri ile tanışmak, ihtiyaçlarını bulmak ve nasıl yardım edeceklerini belirlemek; İlgili hukuk alanlarını araştırmak ve müşterilereseçeneklerini bildirmek; Dosya, belge, sözleşme ve diğer yasal belgeleri hazırlamak; ve Müzakerelerdemüvekkiller adına hareket etmek ve mahkemelerde veya mahkemede müvekkilini en iyi şekilde temsil etmek. Avukat olmak zor ama topluma katkı sağlayan, başarılarını ilerletmek için kendini sürekli geliştirmeyi gerektiren ödüllendirici bir iştir. Boşanma Davası Avukatlık Bürosu Avukatlar belirli yasal konularda danışmanlık yapar ve mahkemede müvekkillerini temsil eder. Bilgi ve talimatlarını müvekkiller avukat aracılığıyla alırlar. Mahkemeleri olmadıkları zaman, mahkeme davalarını ve iddialarını hazırladıkları ofislerinde çalışırlar. Avukatlar birçok farklı hukuk alanında çalışsalar da, işin temel unsurları büyükölçüde aynıdır. Bunlar Müşterilere yasa ve davalarının gücü hakkında tavsiyelerde bulunmak; Davalarını görüşmeküzeremüşterilerlegörüşmelerdüzenlemek; Davanın sunulması ve tanıkların çapraz incelenmesi de dahil olmak üzere mahkemedeki müvekkilleri temsil etmek; ve Diğer tarafla anlaşmaları müzakere etmek, arabuluculuk yapmak yasal bir anlaşmazlık mahkeme dışında özel olarak çözülebilir. Hizmet Verilen Hukuk Alanları Yüzlerce farklı hukuk türü vardır. En geniş düzeyde, avukatları ticari iş yapanlar şirketler içinçalışmak ve bireysel kişilerle ilgilenenler arasında iki farklı tarz avukat bulunur. Örneğin; bankanın bir şirkete yaptığı büyük bir krediyi inceleyen bankacılık avukatları vardır; Öte yandan, iş yerinde yaralanan birine tavsiyede bulunan kişisel yaralanma avukatı da bulunur. Farklı uygulama alanları farklı işler gibidir insan hakları avukatı, kurumsal iş alanından çok farklı hissedecektir. Helvacı Hukuk Bürosu’nun Hizmet Verdiği Alanlar Avukat olmak, ihtiyacı olan kişinin yanında olmayı gerektirir. Ancak temel olarak görülen davalar; Kurumsal / Ticari Avukat Ticaret hukuku; Ticari ve kurumsal avukatlar, karmaşık işlemler hakkında tavsiyelerde bulunur ve uluslararası şirketlerden küçük şirketlere kadar her büyüklükteki işletme için harekete geçer. Genel şirket hukuku, şirket yöneticilerinin hak ve sorumlulukları, yönetim kurulu toplantıları, rekabet hukuku ve hissedarların hakları konusunda tavsiyelerde bulunabilir. Kurumsal çalışma genellikle birleşme ve devralmalar, birleşme, ortak girişimler ve hisse sorunları ile ilgilidir. İflas ve İcra hukuku da bununla ilişkilendirilir. İstanbul Ceza Avukatı Ceza avukatları, mahkemede müvekkillerine, küçük otomobil suçlarından cinayet de dahil olmak üzere daha ciddi suçlara kadar değişen cezai suçlamalarla ilgili tavsiyelerde bulunur ve onları temsil eder. Avukatlara savunma ya da kovuşturma için harekete geçmeleri istenebilir. İstanbul İş Hukuku Avukatı İş hukuku avukatı, iş mahkemelerinde ortaya çıkan anlaşmazlıklar üzerindeçalışır, iş sözleşmelerinin hazırlanmasına yardımcı olur veya çalışma saatleri hakkında tavsiyelerde bulunur. Ancak işçi haklarına ve iş yeri kazalarına kadar pek çok alanı kapsayan bir görevdir. Müvekkilimiz işveren veya çalışan olabilir. İstanbul Aile Hukuku Avukatı Aile avukatları evlilik, ayrılık, boşanma, birlikte yaşama ve çocuklarla ilgili yasal konularla ilgili tüm hukuki meseleleri ele almaktadır. Aile hukuku aynı zamanda finansal müzakereleri, miras konularını, dilekçeler ve evlilik öncesisözleşmeleri de kapsamaktadır. Anlaşmalı boşanma, çekişmeli boşanma, velayet ve nafaka bu hukuk alanında en çok karşılaşılan konulardır. İnsan Hakları Avukatı Bu uygulama alanı inanılmaz geniş kapsamlıdır ve göçmenlik ve sığınma davalarını, ünlüleri etkileyen gizlilik davalarını ve uluslararası hukuk konularını içermektedir. Müvekkillerdüşük gelirli mültecilerden mahkumlara, büyük haber kuruluşlarına ve devlet dairelerine kadar değişebilir. Bunun dışında tüketici hukuku için de bu yola bir üründen ya da hizmetten memnun kalmadığınızda mağduriyetinizin giderilmesi içinçalışmalar yapılabilir. Aynı zamanda sigorta hukuku için de sigorta kapsamında dolandırılan ya da işlemleri yerine getirilmeyen mağdurlar içinçalışılır. Fikri Mülkiyet Avukatı Bu, normalde telif hakkı, ticari markalar ve patentler yoluyla entelektüel fikirlerin kullanılmasını korumayı içerir. Fikri sinai haklar avukatları, ticari sömürüden ihlal ihtilaflarına kadar uzanan konularda ve daha büyük ticari işlemlerin bir parçası olarak yalnızca fikri mülkiyet veya Fikri Mülkiyet Hakları ile ilgili anlaşmalar konusunda tavsiyelerde bulunurlar. Vergi Miras Avukatı Vergi, miras davası avukatı, sermaye kazancı vergisi, miras vergisi planlaması, ömür boyu güven kurulması ve vasiyetnamelerin hazırlanması da dahil olmak üzeremüvekkillerin mali işleriyle ilgili her konuda tavsiyelerde bulunur. Kişiler ya da kurumlar arası anlaşmazlıkları giderir. Gayrimenkul hukuku da kiracı ve ev sahibi arasındaki anlaşmazlıklar gibi miras yolu ile edinilenleri kapsayabilir. İstanbul Kamu Hukuku Avukatı Kamu hukuku, insanlar ve hükümet arasındaki ilişkilerle ilgilidir. Bu, yerel bir otorite tarafından veya daha büyük bir ölçekte engelli bir kişiye sağlanan bakım düzeyine meydan okumak, hükümete yeni bir enerji veya ulaşım projesi gibi ulusal altyapı geliştirme konusunda tavsiyede bulunmak anlamına gelebilir. Tanıma Tenfiz Avukatı Tanıma tenfiz, başka ülkelerce alınan kararları ülkemizde hukuki açıdan bildirilmesine yarar. Tanıma ve tenfiz avukatı siz ülkeye gelmeden işlemlerinizi halleder. İletişim sorunları, avukat ve müvekkil arasında olmak üzere her türlü ilişkide sorun yaratır. Davanızda neler olup bittiğini bilmiyorsanız, kötü bir avukatınız olduğunu varsayabilirsiniz. Aksine avukatınız iyi bir iş çıkarıyor olabilir ama size söylemiyorsa davanın ilerleyişini bilmemeniz stresinizi gün ve gün katlar. Başlangıçta avukatınız Yasal konunuzdaki seçenekleriaçıklar Stratejiyi tartışır Önemli olaylar için bir zaman çizelgesi sağlar Telefon görüşmelerin ile sorularınızı cevaplar. Avukatınızın meşgul olması durumunda, size en kısa sürededönmesi gerekir. En azından teknoloji gelişti ve bir mesaj atarak size birazdan dönüş yapacağını bildirmelidir. Vekalet Hakkı Çoğu insan için avukatınızın iyi bir iş yapacağına dair bir garanti olmaması büyük bir şoktur. Avukatların izlenmesi ile görevli barolar, çok iyi olmayan avukatların değil, belirli etik kuralları hiçe veya ihlal eden avukatların peşine düşerler. Bunun bir nedeni, aslında hukukta her şeyin bir şekilde göreceli olmasıdır. Örneğin, avukat müvekkiliiçin ceza davasında beraat talep edebilir. Bununla birlikte, başka bir cezai avukat da, kabahat indirimi yapılmasını isteyebilir. Avukatınız, normal bir avukatın yapamayacağı hukuki meselenizi ele alırken bir hata yaparsa, buna malpraktis denir ve dava açabilirsiniz. Hata, zamanında dava açmamak veya avukatın yapmaması gereken bir şey yapmış olması gibi şeylere dayandırılmalıdır. Avukatınız Etik Olmalı Her zaman avukatları bağlayan etik yasalar vardır. Genel olarak, bu kurallar avukatların şunları yapmasını gerektirir Müşterilerinibölünmemiş sadakatle temsil etmek Müşterileriningüvenini korumak Müvekkillerini kanun sınırları dahilinde temsil etmek ve Müşterilerininçıkarlarını kendilerinin önüne koymak. Yasal Ücretleri Anlamanız Gerekir Avukat tuttuğunuzda, ücretsözleşmenizin yazılı olması ve onu anlamanız önemlidir. Bu sayede ekstra masraflardan kaçınmış olursunuz. Sürekli bir şeyler içim masraf çıkaran bir avukata sahipseniz o zaman yanlış kişiyle anlaştınız demektir. Avukatların ve MüşterilerinYükümlülükleri Avukatın Yükümlülükleri Sorumlu olduğunu kabul etme, Size gerçeğisöyleme, İşlerin ne zaman olması gerektiğini açıklama, Davanda neyin önemli olduğunu söyleme, Maliyetlerin ne olacağını tahmin etme, Çeşitli stratejilerin maliyet etkinliğini analiz etmenize yardımcı olma, Gecikmeleri veya tarih değişikliklerini açıklama, Davanızın değerinin ne olduğunu açıklama, Duruşmaya karşı yargılamaya gitme risklerini açıklama, Müşterilerin Avukatın Yükümlülükleri Yapmayı kabul ettiğin şeyleri takip etme, Olayların yazılı bir özetini ve kronolojisini hazırlayabilme, Avukatınıza her şeyi anlatma, Avukatınızın söylediklerinizi gizli tutmakla yükümlü olduğunu anlama, Avukatınızı yeni gelişmelerden haberdar etme, Avukatınızın zamanına ve programına saygı gösterme, İstenen bilgileri hemen sağlama, Müsait olup olmayacağınızı avukatınıza bildirme, Yasal eğitim gerektirmeyen konular yardım. Bir avukata sahip olmak iyi bir şeydir ama işini bilen bir avukata sahip olmak kurtarıcıdır!
İşte merak edilen soruların yanıtları...Mal paylaşımı hukukumuzda nasıl düzenlenmiştir?4721 sayılı Medeni Kanun’da, tarihinden itibaren taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça boşanma halinde mal paylaşımı rejimi olarak “edinilmiş mallara katılma rejimi” hükümlerinin yasal mal rejimi olarak uygulanacağı kabul edilmiştir. Bu kanuna göre, her eş diğer eşin evlilik içinde “edinilmiş mal” niteliğindeki mallarının yarısının değeri üzerinde alacak hakkına sahiptir. Bu hak, katılma alacağı davası’ açılarak talep edilmektedir. Bu dava uygulamada boşanma davası açıldığı zaman ayrı bir dava olarak açılmaktadır. İki ayrı dava eş zamanda açıldığı taktirde katılma alacağı davası için boşanma davasının kesinleşmesi mallara katılma rejiminin başlama anı, eşler mal rejimi sözleşmesi ile başka bir mal rejimi belirlenmemiş ise evlenme anıdır. Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir. Kanunda bir eşin edinilmiş mallarının özellikleri şu şekilde sıralanmıştır-Çalışmasının karşılığı olan edinimler,-Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,-Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,-Kişisel mallarının gelirleri, edinilmiş malların yerine geçen değerlerdir. Kanun gereğince kişisel mal sayılanlar ise şunlardır Eşlerden birinin kişisel kullanımına yarayan eşya, mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, manevî tazminat alacakları, kişisel mallar yerine geçen birinin ölümü veya yasal mal rejimi dışında başka bir mal rejiminin seçilmesi halinde edinilmiş mallara katılma rejimi sona erer. Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona rejiminin sona ermesi sonrası tasfiye aşamasına geçilir. Tasfiye aşamasına geçilebilmesi için mal rejimin son bulması şarttır. Mal rejimin sona ermesi ile tasfiye işlemleri kendiliğinden değil talep halinde birlikte kişisel mallar tasfiye işlemleri dışında bırakılarak edinilmiş mallar tasfiye edilir. Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye anındaki değerlerine göre hesaplanır. Dolayısıyla öncelikle eşlerden her birinin kişisel malları ve edinilmiş mallarının, mal rejiminin sona erdiği ana göre belirlenmesi gerekir. Sonrasında da artık değer belirlenir ve kural olarak bu değer eşler arasında eşit olarak paylaştırılır. Artık değer, edinilmiş mallara eklenecek değerler ve kişisel mallar ile edinilmiş mallar arasında denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan mallara eklenecek değerler; eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında üçüncü kişilere yaptığı karşılıksız kazandırmalar, bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin payını azaltmak kastıyla yaptığı malların tasfiyesinde denkleştirmeye ilişkin kurallar Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir. Denkleştirme, bir eşin kişisel mallarına ilişkin borçlarının edinilmiş mallardan ya da edinilmiş mallara ilişkin borçlarının kişisel mallardan ödenmesi durumunda ya da bir mal kesiminden diğer kesimdeki malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkıda bulunulması durumunda gündeme gelir. Bu sebeple oluşan değer artması ya da azalması sonucunda denkleştirme, katkı oranına ve malın tasfiye zamanındaki değerine veya mal daha önce elden çıkarılmışsa hakkaniyete göre artış payı nedir?Eşlerden birinin diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunması durumunda tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında sahip olacağı alacak hakkı “değer artış payı” olarak tanımlanır. Değer artış payının istenebilmesi için edinilmiş mallara katılma rejiminin sona ermesi gerekir. Mevcut mal rejimi sona ermeden değer artış payı istenemez.
Boşanma davaları sonuçlandıktan sonra karara bağlanması gereken en önemli hususlardan biri mal paylaşımıdır. Boşanmada mal paylaşımı ; Türk Medeni Kanunu’nda ana hatlarıyla belirlenmişse de eşlerin bu konu üzerinde tasarruf etme imkanı da kanun tarafından tanınmıştır. Evlilik birliğini sona erdirmek isteyen eşlerin, boşanma taleplerini içerir dilekçeleri ile mahkemeye başvurması ; boşanmasına karar verilmesinden sonra boşanmada mal paylaşımı sorunu doğar. Zira boşanma sonrasında eşler arasında evlilik birliği ile kurulan ekonomik ortaklığın da sonlandırılması gerekir. Tasfiye, mal paylaşımı davasıyla yapılır. Bu tasfiye eşler arasında ayrıca kararlaştırılmamışsa kanun tarafından öngörülen yasal mal rejimine göre yapılır. Bu yazımızdaİçindekiler1 EVLİLİKTE MAL REJİMİ2 EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ3 Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi Hangi Malları Kapsamaktadır?4 MAL AYRILIĞI REJİMİ5 PAYLAŞMALI MAL AYRILIĞI REJİMİ6 MAL ORTAKLIĞI REJİMİ7 BOŞANMADA MAL KAÇIRMA8 AİLE KONUTUNUN DURUMU – BOŞANMADA MAL PAYLAŞIMI9 BOŞANMADA MAL KAÇIRMA – TEDBİR TALEBİ10 EVLENMEDEN ÖNCE ALINAN MALLARIN BOŞANMADA DURUMU11 Kredi İle Alınan Malın Boşanmadan Sonraki Durumu12 Eşe Miras Kalan Malvarlığının DurumuEVLİLİKTE MAL REJİMİTürk Medeni Kanunu tarafından kabul edilmiş yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir. Bu konuda ayrıca bir sözleşme yapılmasına gerek olmaksızın ; eşler arasında da aksi kararlaştırılmadıkça geçerli olacak mal rejimi yasal mal rejimidir. Edinilmiş mallara katılma rejimi ; eşlerin evlenme tarihinden itibaren sahip olduğu tüm malların tasfiye sırasında yarı yarıya paylaştırılacağını düzenler. Yukarıda da belirttiğimiz üzere eşler yasal mal rejimini yapacakları bir sözleşme ile ortadan kaldırabilir ; yeni bir mal rejimi kararlaştırabilirler. Örneğin mal ayrılığı rejiminin benimsendiği evliliklerde ; eşler evlilik sürecinde sahip olduğu mallar üzerinde tek başına tasarruf hakkına sahip olur. Bu durumda boşanma ve boşanmada mal paylaşımı halinde eşler birbirlerinin malları üzerinde hak sahibi MALLARA KATILMA REJİMİYürürlüğe giren kanunla birlikte edinilmiş mallara katılma rejimi tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacaktır. Buna kanuna göre tarihine kadar yürürlükte olan yasal mal rejimi mal ayrılığı rejimidir. Ancak önce olsa bile eşler arasında yapılmış bir mal rejimi sözleşmesi var ise ; bu sözleşmeye göre mal paylaşımı Mallara Katılma Rejimi Hangi Malları Kapsamaktadır?Medeni Kanun 218. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejiminde ; eşlerin evlilik sürecinde edindiği mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını birbirinden ayrılmaktadır. Edinilmiş mal ise, eşlerin kişisel malı olarak nitelendirmeyen tüm malvarlığı unsurlarını AYRILIĞI REJİMİYukarıda kısaca anlatılan yasal mal rejiminin aksine taraflarca kararlaştırıldığı takdirde uygulanabilen mal ayrılığı rejiminde ; eşler evlilik sürecinde ya da öncesinde edindiği malların mülkiyetine tek başına sahip olur. Yani boşanma davası veya başka bir şekilde evlilik sonlanırsa ; tarafların birbirinden bu malları talep etmesi mümkün değildir. Mal ayrılığı rejimin uygulanması için eşlerin bu hususta iradelerinin uyuşması gerekir. Mal Ayrılığı Sözleşmesi olarak da bilinen bu akit iki şekilde yapılabilir; İlk olarak eşler evlenme esnasında evlendirme memurluğuna bir dilekçe vererek ; evlilik sürecinde mal ayrılığı rejimininin uygulanacağını bildirirler. Veya eşler noterde her zaman yapabilecekleri Mal Ayrılığı Sözleşmesi ile bu mal rejiimini MAL AYRILIĞI REJİMİBu mal rejiminde de mal ayrılığı rejimindeki gibi kural eşlerin malvarlığı unsurlarının mülkiyet hakkına tek başına sahip olmalarıdır. Ancak farklı olarak kanun ; eşlerden biri tarafından paylaşmalı mal ayrılığı rejiminin kurulmasından sonra edinilmiş olup ailenin müşterek kullanım ve yararlanmasına özgülenmiş mallar ile ailenin ekonomik geleceğini güvence altına almaya yönelik yatırımlar veya bunların yerine geçen değerlerin mal rejimi tasfiyesinde eşit olarak paylaştırılmasını düzenlemiştir. Burada eşlerden biri diğerine öngörülen payın rayiç değerini ödemek kaydıyla mülkiyetin kendisine verilmesini talep edebilir. BurAilenin ortak kullanımına özgülenmiş mallara örnek olarak yazlık, aile konutu , araba verilebilir. Ailenin ekonomik geleceğini güvence altına alan yatırımlara örnek olarak ise ; ticari işletmeler, tarımsal işletmeler, banka üzerinden yapılan yatırımlar dikkat çekmektedir. Ayrıca eşlerden hangisine ait olduğu tespit edilemeyen mallar da ; kanunun 245. maddesi uyarınca tasfiyeye dahil ORTAKLIĞI REJİMİMal ortaklığı rejimi eşlerin kişisel malları ile ortak mallarından şekillenmemektedir. Mal ayrılığı rejiminin tam tersi olan bu rejimde eşlerin tüm mal varlıkları ortaklık malı adı altında tasfiyeye dahil MAL KAÇIRMAEşler arasında evlenme ile kurulan ekonomik ortaklık da boşanma neticesinde sonlanır. Bu tasfiye eşler arasında ayrıca kararlaştırılmamışsa ; kanunda yasal mal rejimi olarak belirlenen edinilmiş mallara katılma rejimine göre yapılır. Ancak bazen eşlerden biri diğer eşin payını azaltmak için tasfiyeye dahil edilecek mal varlığını bir şekilde azaltmaya çalışabilir. Örneğin diğer eşin de üzerinde payı olan bir taşınmazı ; muvaazalı işleme konu ederek üçüncü bir kişiye devredebilir. Ya da yine üzerinde diğer eşin de payı olan bir taşınırı rayicinden daha az bedelle elden çıkarabilir. Bu gibi tasarruflar diğer eşe zarar vermek amacıyla yapılmış kötü niyetli işlemlerdir. Boşanmada mal kaçırma olarak da karşımıza çıkan bu işlemlerin dava sürecinde önüne geçilmesi son derece KONUTUNUN DURUMU – BOŞANMADA MAL PAYLAŞIMIBurada dikkat edilmesi gereken en önemli husus eşlerin birlikte oturduğu ve yaşamsal faaliyetlerini sürdürdükleri evin, aile konutunun durumudur. Malik olan eş tarafından diğer eşe zarar vermek amacıyla bu konutun satılması, bağışlanması gibi tasarrufların önüne geçilmesi aile konutu şerhinin taşınmaza ait tapu sayfasına işlenmesi ile mümkündür. aile konutu şerhi taşınmazın tapu kütüğündeki sayfasına işbu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığına ilişkin düşülecek bir kayıttır. Bu şerh sayesinde malik olmayan eşin rızası dışında satılan bir taşınmazı satın alan üçüncü kişinin iyi niyeti korunamayacaktır. Bu durumda malik olmayan eş tasarruf işlemine rızası olmadığından bahisle tapu iptal ve tescil davası ile tasarrufun geçersizliğini iddia ve talep edebilecektir. Boşanma davası devam ederken malik olan eşin, diğer eşe zarar vermek amacıyla aile konutu üzerinde tasarruf yapma ihtimalini ortadan kaldırmak için malik olmayan eşin mahkemeden ; tapu kaydına aile konutu şerhi işlenmesini talep MAL KAÇIRMA – TEDBİR TALEBİaile konutu haricinde tasfiyeye dahil diğer mal varlığı unsurlarının eşlerden biri tarafından diğer eşe zarar vermek amacıyla kötü niyetli olarak azaltılma ihtimalinin doğması halinde ; mağdur eş mahkemeden tedbir talebinde bulunmalıdır. Boşanmada mal kaçırma tehlikesi olan taraf aleyhine mahkemeye bir dilekçe verilerek ihtiyadi tedbir talep edebilir. Bu dilekçenin herhangi bir hak kaybına sebebiyet vermemesi için alanında uzman bir boşanma avukatı yardımıyla hazırlanmasında yarar vardır. Dilekçede mal kaçırma tehlikesi izah edilmeli, kaçırılması muhtemel mallar ve ekonomik değerleri belirtilmelidir. Ayrıca tedbir kararı verilmemesi halinde telafisi zor zararların ortaya çıkabileceği de belirtilmelidir. Mahkeme talepleri haklı görürse ihtiyadi tedbir kararı verir. Bu durumda dava sürecinde mal kaçırmaya çalışan eş aleyhine tasfiyeye konu mallar üzerinde herhangi bir tasarruf işlemi yapmasını engelleyecek birçok tedbir kararı verilecektir. Örneğin taşınır malların yediemine teslimi, banka hesaplarına tedbir konulması, taşınmazlarda tapu kütüğüne tedbir konulması , ziynet eşyaları üzerine tedbir kararı verilmesi …Belirtmemiz gereken bir diğer husus bu süreçte mali ve hukuki hak kayıplarının önüne geçmek için muhakkak boşanma davalarında uzman bir avukattan destek ÖNCE ALINAN MALLARIN BOŞANMADA DURUMUBilindiği üzere boşanma davası ile eşlerin mal rejimi tasfiyesi yapılmayacak bu boşanmada mal paylaşımı için eşlerin ayrıca mal paylaşımı davası açması gerekecektir. Ancak tarafları anlaşmalı boşanmaları ve mal rejiminin tasfiyesine ilişkin hükümleri boşanma protokolünde belirtmeleri halinde ya da zımni olarak mal rejiminin tasfiyesi hususunda bir anlaşma yapmaları halinde yeniden dava açılmasına gerek kalmadan tasfiye de gerçekleşmiş Önce Alınan Malların Boşanmadaki DurumuEvlilikten önce alınan malların boşanma davası sonrasında açılacak mal rejimin tasfiyesi talepli davada nasıl paylaştırılacağı en çok merak edilen konulardan bir tanesidir. Bu konuyu detaylandırırken ; Türk hukuk sisteminde yasal mal rejimi olarak belirlenmiş edinilmiş mallara katılma rejimi üzerinden mallara katılma rejiminde eşlerin kişisel malları paylaşıma dahil edilmez. Bu durumda her eşin kişisel mal niteliğindeki malı kendisinindir. Türk Medeni Kanunu’nun 220. maddesi kişisel malları aşağıdaki şekilde saymıştır ;Madde 220-Aşağıda sayılanlar, kanun gereğince kişisel maldırEşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluylaya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,Manevî tazminat alacakları,Kişisel mallar yerine geçen belirtilen “mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan…malvarlığı değerleri” denilerek ; esasında mal rejimi başlamadan yani evlenmeden önce alınan malların da bir kişisel mal olduğu belirtilmiştir. Bu durumda boşanma sonrasında açılacak bir mal rejimi tasfiyesi davasında ; kişilerin evlenmeden önce aldığı ve sahibi olduğu malların ; kendilerine ait olduğu ve bu tasfiyeye dahil olmayacağı noktada belirtmemiz gerekir ki kanunda kişisel mallar ; yani evlenmeden önce alınan mallar her ne kadar tasfiye dışında tutulmuşsa da ; kişisel mallardan elde edilen gelirler mal rejimi tasfiyesinde paylaşıma dahil olacaktır. Örneğin kişi evlenmeden önce tarım arazisi almıştır, bu tarım arazisi kişisel mal niteliğindedir. Ancak tarım arazisi evlilik süresince kiraya verilmişse ; artık bu tarım arazisinden elde edilen kira geliri edinilmiş mal İle Alınan Malın Boşanmadan Sonraki DurumuEşlerden biri evlenmeden önce kredi çekmek suretiyle bir malvarlığı satın almış olabilir. Bu malvarlığı taşınır, taşınmaz, ev, araba, arsa olabilir. Bu malvarlığının mülkiyeti her ne kadar evlenmeden önce kişiye geçmişse de ; çekilen kredinin ödenmesi bir süreç olduğundan mal rejimi tasfiyesi yapılırken malın paylaşım dışında tutulması söz konusu olmaz. Çünkü kişi evlilik devam ederken kredi taksitlerini ödemeye devam etmiştir. Bu durumda mal paylaşımı yapılırken evlilik birliği içinde ödenen kısım mal paylaşımına oransal olarak dahil paylaşımı davası kapsamında yapılacak tasfiyede malın satış bedeline evlilik birliği içinde ödenen ; kredi bedelleri oranlanarak tasfiyeye dahil edilecek kısım Miras Kalan Malvarlığının DurumuMiras kalan malvarlığının kişisel mallardan sayılacağı ve tasfiyeye dahil edilmeyeceği kanunda açık bir şekilde belirtilmiştir. Ancak örneğin miras kalan bir ev kiraya verilmişse ; onun kira geliri artık tasfiye esnasında paylaşıma konu edilebilir. Ayrıca uygulamada en sık karşılaşılan bir diğer sorunlardan biri ise miras kalan bir evin, taşınmazın satılarak yeni bir ev alınması halinde yeni alınan evin durumunun ne olacağıdır. Bu durumda dikkat edilmesi gereken nokta satılan taşınmazın bedelinin yeni alınan evin bedelini karşılayıp karşılamadığıdır. Eğer satılan; miras kalan taşınmazın bedeli yeni alınan taşınmazın bedelini karşılıyorsa ; yeni alınan taşınmaz da kişisel mal statüsünde olacak ve tasfiye sırasında paylaşıma dahil edilmeyecektir. Ancak yeni alınan taşınmazın bedeli satılan miras bırakılan taşınmazın değerinden daha çok ise ; ve ekleme yapıldıysa durum daha farklıdır. Bu durumda yeni alınan evin satış bedeline ; evlilik birliği içinde ödenen kısım oranlanacak çıkan meblağ tasfiyeye dahil edilecektir.
Boşanmada Hangi Mallar Paylaşılmaz?Boşanmada paylaşıma dahil edilmeyen mallar, evlilik birliğinin boşanma yoluyla sonlandırılmasıyla ortaya çıkan maddi sonuçlar arasında yer almaktadır. Çekişmeli boşanma davalarında tarafların üzerinde en çok durdukları mal paylaşımı hususu, 1 Ocak 2002 yılında yürürlüğe giren Yeni Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen hükümlere göre icra konusu tarihten önce uygulamada olan Medeni Kanun’a göre satın alınan mallar kimin üzerine kayıtlıysa, boşanmada mal paylaşımı sırasında bu mallar adına kayıtlı kadına ya da erkeğe bırakılmaktaydı. Çünkü bu kanunda yer alan hükümlere göre eşler arasında yasal olarak Mal Ayrılığı Rejimi’nin geçerli olduğu kabul yanı sıra her iki dönem açısından da temel kural olarak görülen hükme göre evlenmeden önce kadın ya da erkek tarafından satın alınan mallar kimin üzerine kayıtlıysa, söz konusu mallar onun kişisel malı sayılır ve boşanmada mal paylaşımı hesabına dahil edilmemektedir. Dolayısıyla boşanmada paylaşılmayan mallar, evlenmeden önce satın alınan Paylaşılmayan MallarBoşanmada mal paylaşımı yapılırken ilk olarak eşler kendi kişisel mallarını alıp, bu malları boşanma sonucunda görülen mal paylaşımına dahil etmezler. Tarafların kişisel malı olarak kabul edilen mallar, Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddelerinde şu şekilde belirtilmiştirEşlerin evlenmeden önce adlarına kayıtlı olan ya da miras kalan mallarEşlerin üçüncü kişilerden almaları söz konusu olan manevi tazminat alacaklarıEşlerden sadece birinin kişisel kullanımına hasredilebilecek eşyalar kadın ziynet eşyaları, erkek kol saati vbBu çerçevede kişisel mal olarak belirlenen değerler satış, takas ve benzeri yollarla kişisel mal yerine geçen paralarMiras Kalan Mallar Boşanmada Paylaşılır Mı?Evlilik birliği kurulmadan önce kadın ve erkeğin sahip olduğu mallar boşanmada mal paylaşımına dahil edilmemektedir. Bunun yanı sıra bazı mallar da evlilik birliği süresi içinde sahiplenilmiş olsa da Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddelerine göre kişisel mal olarak evlilik birliği sırasında eşlerden birine kalan miras, kendisine miras kalan eşin kişisel malı olarak değerlendirilmektedir. Bu sebeple miras kalan malın boşanmada paylaşılması mümkün boşanma durumunda diğer eş mal paylaşımı hususunda miras kalan mal üzerinde hiçbir hak talep edemez. Ancak miras kalan mal üzerinden elde edilen gelirler, boşanmada mal paylaşımına dahil edilir. Örneğin eşlerden birine miras kalan ev kiraya verilmişse, kira ücreti olarak elde edilen gelirin eşler arasında yarı yarıya paylaştırılması Bağışlanan Paralar Boşanmada Paylaşılır Mı?Evlilik sırasında eşlerden birine bağışlanan her türlü ev, para, araba gibi maddi değeri olan her şey bağışlanan kişinin kişisel malı olduğu için boşanma sırasında diğer eş bu bağışlar üzerinde hak talep edemez. Düğünde takılan takılar ise kadının kişisel malı olarak sayıldığından kadına aittir.
miras yolu ile kalan malın boşanmada paylaşımı